MAHKEMESİ : GEBZE 3. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 20/04/2012NUMARASI : 2011/1080-2012/245DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kesinleşen işe iade yönündeki ilamı ve buna göre çekilen ihtara dayanılarak davalı borçlu aleyhine Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü’nün 2009/20997 Esas sayısında açılan takibe davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiştir.B) Davalı Savunmasının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının işe başlama başvurusunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davacının kesinleşen işe iade davasının ardından 07.08.2009 tarihinde süresi içerisinde işe iade başvurusunda bulunduğu, ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, fakat davacı işçinin davalıya gönderdiği ihtarnamenin tebliğ edilip edilmediği yönünde noterden tebligat akıbetini araştırma yükümlülüğünün olmadığı, davalının adresini davacı işçiye bildirmesi gerektiği gerekçesiyle takibin asıl alacak açısından devamına ve icra inkâr tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur.Davacının davalı şirket işçisi olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine açılan işe iade davasının davacı lehine sonuçlandığı ve kesinleştiği, davacının kesinleşen kararın tebliğinden itibaren süresi içinde işe başlatılmak için gönderdiği tebligatın 11.08.2009 tarihinde davalı şirketin taşınmış olduğu, yeni adresinin bilinmemesi gerekçesi ile bilâtebliğ iade edildiği anlaşılmaktadır. Tebligat yapılacak kişinin, tebliğ evrakında belirtilen adreste bulunmaması ve bu sebeple tebligat yapılamaması halinde adres araştırması yapılmalıdır.Tebligatın muhatabı adresinde oturmakla birlikte, tebliğ yapıldığı sırada kendisi veya kendisi adına tebliği alacak kimseler adreste bulunmaz, kısaca adres kapalı ise, adreste bulunmama nedeninin komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, meclis üyesi, zabıta veya memurlardan öğrenilmesi, tebliğ tutanağına yazılması ve beyanına başvurulan kişiye imzalatılması, imzadan çekinilmesi halinde tebliğ mazbatasına bunun da yazılması ve tebliğ evrakını dağıtan memurun imzalaması gerekir. Dağıtım saatinden sonra muhatap veya tebliği alacak kimseler dönecek ise, tebliğin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre, birkaç gün adreste yoklar ise aynı Kanun'un 20. maddesine göre yapılacaktır. 21. maddeye göre yapılan tebligatta, 2 numaralı ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılırken, 20. maddeye göre tebliğde, tebliğ 2 numaralı ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihten itibaren onbeş gün sonra tebliğ edilmiş sayılacaktır. 2 numaralı ihbarname kapıya asılması dışında tebliğ evrakının dağıtım yapan memur tarafından muhtar, ihtiyar heyeti üyeleri, zabıta amir veya memurlarından birine imza karşılığı teslim edilmelidir. Kapıya yapıştırılan ihbarnameye de tebliğ evrakının teslim edildiği görevlinin adı ve soyadı yazılmalıdır. Tebliğ evrakını alan bu kişiler, tebligat evrakını muhataba teslim etmelidir. Ayrıca bu işlemlerden sonra tebliğ olunacak kişiye keyfiyetin haber verilmesi için en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya bildirim yapılması zorunludur. Tebligat işlemlerinde bu sıraya uyulmalıdır. Aksi halde tebliğ usulsüz ve geçersiz olur.Tebligat yapılacak kişinin nereye gittiği ve ne zaman döneceği belli değilse, tebligatı alacak kişi ölmüş veya gösterilen adreste daimi olarak ayrılmış ve yeni adresi de tebligat memurunca saptanmamış ise tebligat evrakına bu durum açıkça yazılmalı ve tebligat evrakı bila tebliğ çıkış merciine iade edilmelidir.7201 sayılı Kanun’un 35/son maddesi ile daha önce tebligat yapılamayan adrese de aynı madde uyarınca tebliğ yapılma olanağı getirilmiştir. Buna göre taraflar arasında yapılan, imzası resmi makamlar önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkârlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da 35. madde hükümlerin uygulanmalıdır.Somut olayda, davacının işe başlatılmak için alt işverene yaptığı başvuruya ilişkin tebligat usulüne uygun olmadığı, dosyaya sunulan ticaret sicili kayıtlarına göre davalı şirketin merkez adresi olan “K. Organize San. Sitesi C 26-27-28 Parsel T. -İstanbul” adresinin 11.07.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre bu tarihte değiştirilerek “G. Mahallesi G. P. Organize Sanayi Bölgesi 14. Cadde no:3 Gebze-Kocaeli” adresine taşındığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacının işe başlatılmaya ilişkin başvurusu işverene usulüne uygun tebliğ edilmemiştir. Dava konusu taleplerin işverene karşı ileri sürülebilmesi için, işe iade öncelikle işverenden istenmelidir. İşe başlatılma başvurusu usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen işverenin işe başlatma yükümlülüğünden söz edilemez. Davacı işe başlatılmak için işverene usulüne uygun başvuruda bulunmadan işverenin işe başlatma yükümlülüğü söz konusu olmaz. İş sözleşmesinin feshi işverenin işe başlatma yükümlülüğünü yerine getirmemesi suretiyle gerçekleşir. İş sözleşmesinin feshedilip edilmediği ortaya çıkmadan feshe bağlı hakların dava konusu edilmesi mümkün değildir. Buna göre dava konusu tazminat ve alacak bakımından dava açma koşulu gerçekleşmeden açılan davanın usulden reddi gerekir. Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.