Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22033 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17280 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : YALOVA İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 10/02/2012NUMARASI : 2010/192-2012/47DAVA :Davacı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, asıl ve birleşen dava ile, davalıların işçisi olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İ.. A... 'nin Topçular İskelesinde temizlik görevlisi olarak çalıştığını, işyerinde 24 saat çalışıp 24 saat izinli olduğunu, yaptığı çalışmalarla ilgili hak ettiği alacakların ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı C. Tem. Bilgi İşl. Oto Sağ. Hizm. İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili, iş yerinde 24x24 çalışma esasının olduğunu, her ay ortalama 15 gün çalışıldığını ve 15 günde bir haftalık izin kullanıldığını, davacının belirttiği manada fazla çalışmanın olmayacağı gibi aylık denkleştirme esasının uygulandığını, çalışılan ulusal ve resmi bayram günlerindeki ücretlerin ayrıca ödendiğini, davacının son yıl yıllık iznini de kullandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Davalı B. Büyük İstanbul E. Tur. ve Sağ. Yat. İşl. ve Tic. A.Ş. vekili, davacının C. şirketinin İDO A.Ş. den aldığı gemi ve iskele temizlik hizmetleri işinde görev yaptığını, B. A.Ş. ile ilgisi bulunmadığını, iskelelerin temizlik ihalesinin İDO A.Ş. ile C. şirketi arasında yapıldığını, husumetin yanlış tevcih edildiğini, belirtilip davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini talep etmiştir.Birleşen dosya davalısı İ.. A... vekili, davacının dava dilekçesinde ikrar ettiği üzere dava dışı C. A.Ş.'nin çalışanı olduğunu, davacı ile iş akdini yapanın diğer davalı şirket olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hizmet akdinin bulunmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı, davalılar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının giydirilmiş brüt ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, çıplak brüt ücret tutarı esas alınarak hesaplanması gerekir.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının hesaplamasına esas alınan ücreti, davalı işveren tarafından ibraz edilen 2010 Nisan ayı bordrosunda gösterilen giydirilmiş brüt tutarına göre belirlenmiştir. İlgili bordronun incelenmesinde, hesaplamaya esas alınan ücret miktarı içerisine davacıya ödenen yol ve yemek yardımının dahil olduğu görülmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil günleri ücret alacaklarının çıplak brüt ücret üzerinden hesaplanması gerekmekte olup bu hususu göz ardı eden rapora itibarla karar verilmesi hatalıdır. 3- Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık ise, davacının hak kazandığı fazla çalışma ücretlerinin ödenip ödenmediği hususundadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda, davalı altı işveren C. Temizlik Bil. İşl. Oto Sağ. Hiz. İnş. San. A. Ş. tarafından dosya içerisine ibraz edilen ücret bordrolarının imzasız olduğu ancak ayda 20 saat fazla çalışma ücret tahakkuku bulunduğu görülmektedir. Bordroları imzasız olsa da davalı şirket, ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen miktarların davacının banka hesabına yatırılarak ödendiğini savunmuştur.Davalının bu savunması karşısında ilgili banka kayıtları temin edilerek, ücret bordrolarında fazla çalışma tahakkuku bulunan dönemlerde bordrolarda gösterilen miktarların davacıya ödendiği tespit edildiği takdirde, bu dönemler dışlanarak fazla çalışma ücret alacağı belirlenmelidir. Mahkemece davacı işçiye ait banka hesap kayıtları getirilip incelenmeden karar verilmesi hatalıdır. 4- Yargılama giderlerinden sayılan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323 üncü, Avukatlık Kanunu’nun 169 uncu ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1 inci maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin, davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir.Davalı B. A. Ş. aleyhine açılan dava pasif husumet yokluğu nedeni ile reddedildiği halde bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de ayrı bir bozma nedenidir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.