Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21958 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16629 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı Talebinin Özeti:Davacı vekili, davacının iş akdini emeklilik nedeniyle sona erdirdiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve ücret alacaklarını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının işten ayrılırken ibraname imzaladığını, bu ibraname kapsamında davacıya tüm haklarının ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdini emeklilik nedeniyle sonlandırdığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce bozulmuştur. Bozma ilamında özetle, dosyada bulunan ibranamenin değerlendirilmemesinin hatalı olduğu belirtilmiştir.Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Bozmadan sonra verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ibra sözleşmesinin (ibranamenin) geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Somut olayda davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde 09/02/2004 tarihinde çalışmaya başladığını, 19/02/2009 tarihinde emekli olduğunu ancak hiç ara vermeden çalışmasına 14/01/2010 tarihine kadar devam ettiğini, 14/01/2010 tarihinde emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiğini ileri sürmüştür.Davalı vekili ise, davacının 18/03/2005 tarihinde işe başladığını ve 03/02/2009 tarihinde davacının iş akdini emeklilik nedeniyle feshettiğini, fesih sırasında davacının ibraname imzaladığını, talep edilen tüm hak ve alacakların davacıya ödendiğini savunmuştur.Davacı tanıkları, davacının emekli olduktan sonra ara vermeden çalışmasına bir yıl kadar devam ettiğini beyan etmişlerdir.Davalı tanığı ..., davacının emekli olduktan sonra ara vermeden 2-3 ay kadar daha işyerinde çalıştığını söylemiştir.Mahkemece, davacının fesih esnasında ibraname imzaladığı, talep edilen tüm alacakların ibraname ile davacıya ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosyada mevcut ibraname incelendiğinde, ibraname tarihinin 03/02/2009 olduğu tespit edilmiştir.Dosyada mevcut SGK kayıtlarından, davacının 03/02/2009 tarihinde emekli olduğu anlaşılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarından, SGK kayıtlarından, davacı tanıklarının beyanlarından ve özellikle davalı tanığı ...'ün ifadelerinden, davacının 03/02/2009 tarihinde emekli olduğu, ancak hiç ara vermeden davalı şirkete ait işyerinde 14/01/2010 tarihine kadar çalışmaya devam ettiği, ibranamenin çalışırken davacıya imzalatıldığı ve bu nedenle geçerli olmadığı, ibranamenin miktar içermesi nedeniyle makbuz hükmünde olduğu, ibranamedeki miktarın hesaplanan kıdem tazminatından mahsup edilmesi gerektiği açıkça anlaşılmıştır.Bu durumda, mahkemece ibraname kapsamında davacının talep ettiği tüm alacakların ödendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.