MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı Talebinin Özeti:Davacı vekili, iş bu davadan önce davalı aleyhine kısmi dava açıldığını, mahkemece kısmi davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kısmi davada hüküm altına alınmayan işçilik alacaklarının tahsili için iş bu ek davayı açtıklarını ileri sürerek, ihbar tazminatı ile izin ücreti, genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, kısmi davada verilen hükmün eldeki dava açısından kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce bozulmuştur. Bozma ilamında özetle, kısmi davada mahkemece verilen ve Yargıtay tarafından onanan hükmün ek dava açısından kesin hüküm oluşturmayacağı gözetilmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir.Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Bozmadan sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı vekili iş bu ek davada ihbar tazminatı ile izin ücreti, genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.Talep edilen alacaklardan ihbar tazminatı on yıllık, diğer alacaklar ise beş yıllık zamanaşımına tabidir. İhbar tazminatı ve izin ücreti alacakları açısından zamanaşımı süresi fesih tarihinden, diğer alacaklar açısından ise hakkın doğum tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır.İş bu ek dava 25/04/2011 tarihinde açılmıştır. Davacı 10/05/2002-12/03/2007 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde çalışmıştır. İş akdi 12/03/2007 tarihinde feshedilmiştir.Davalı vekili iş bu ek davaya (dava dilekçesine ) karşı gecikmiş zamanaşımı definde bulunmuştur. Davacı taraf, davalının ileri sürdüğü gecikmiş zamanaşımı define karşı her hangi bir itirazda bulunmamıştır.İş bu ek davada talep edilen genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hesaplama dönemi ve doğum anları ile davanın açıldığı tarih birlikte değerlendirildiğinde, bahsi geçen alacakların bir kısmının zamanaşımına uğradığı açıkça görülmektedir. Buna rağmen, mahkemece davalının gecikmiş zamanaşımı defi değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur.Mahkemece davalının dava dilekçesine karşı ileri sürdüğü gecikmiş zamanaşımı defi değerlendirilmeden hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.