Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21944 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13901 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarını talep etmiştir. Mahkemece; 1-KISA KARARDA;"HUKUKİ YARAR BULUNMADIĞINDAN DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA" ŞEKLİNDE KARAR VERİLMİŞ İKEN, 2-GEREKÇELİ KARARIN HÜKÜM SONUCU KISMINDA; "1-Davacı tarafın açmış olduğu davada kıdem tazminatı , ihbar tazminatı asgari geçim indirimi ve yıllık izin alacağı talepleri hususunda hukuki yarar bulunmadığından davanın bu cihetle reddine, 2-Davacı tarafça açılan davanın fazla mesai ve genel tatil alacağı talepleri yönünden tefrik edilerek mahkememiz esas sırasına kaydına" ŞEKLİNDE HÜKÜM KURULMUŞTUR. Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, iş akdinin davacı işçi tarafından haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacı ile davalı şirket arasında bir kısım şantiyelerin yapım işinde proje bazlı olarak belirli süreli iş akdi imzalandığını, işin bitirilmesi üzerine taraflar arasındaki iş akdinin sona erdirildiğini, davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle;Duruşmada tefhim edilen kısa kararda, "Açılan davada hukuki yarar bulunmadığından davanın açılmamış sayılmasına" dair, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise;"1-Davacı tarafın açmış olduğu davada kıdem tazminatı, ihbar tazminatı asgari geçim indirimi ve yıllık izin alacağı talepleri hususunda hukuki yarar bulunmadığından davanın bu cihetle reddine, 2-Davacı tarafça açılan davanın fazla mesai ve genel tatil alacağı talepleri yönünden tefrik edilerek mahkememiz esas sırasına kaydına" dair karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucunun (hüküm fıkrasının) çelişip çelişmediği noktasında toplanmaktadır.Uyuşmazlığın çözümü için HMK'nun ilgili maddelerinin incelenmesi gerekmektedir;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,içermesi gerekmektedir.Aynı yasanın 298 inci maddesinin ikinci fıkrasında, gerekçeli kararın, tehfim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.Buna göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007 / 14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).10.04.1992 gün ve 1991/7  Esas, 1992/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucu (hüküm fıkrası) kısmının çelişmesinin başlı başına bir bozma sebebi olduğu belirtilmiştir.Somut olayda mahkemece; Duruşmada tefhim edilen kısa kararda, "Açılan davada hukuki yarar bulunmadığından davanın açılmamış sayılmasına" dair, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise;"1-Davacı tarafın açmış olduğu davada kıdem tazminatı , ihbar tazminatı asgari geçim indirimi ve yıllık izin alacağı talepleri hususunda hukuki yarar bulunmadığından davanın bu cihetle reddine, 2-Davacı tarafça açılan davanın fazla mesai ve genel tatil alacağı talepleri yönünden tefrik edilerek mahkememiz esas sırasına kaydına" dair karar verilmiştir. Mahkemece bu şekilde karar verilmekle, duruşmada tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucu (hüküm fıkrası) arasında çelişki yaratılmıştır. Salt bu aykırılık bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.