MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı şirkette 25/05/2008 tarihinde işe başladığını ve iş akdinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiği 05/06/2010 tarihine kadar çalıştığını, son ücretinin net 600,00 TL olduğunu, 19.00-09.00 saatleri arasında haftada 6 günde toplam 84 saat çalıştığını, Cumartesi günü 19.00'da işe başlayıp Pazar günü 11.00'e kadar 16 saat süre ile çalıştıktan sonra 15.00'de tekrar işe gelip Pazartesi günü 09.00'a kadar 18 saat çalıştığını, fazla ... karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışmasına rağmen görevi ile hiçbir ilgisi olmayan işlerde çalıştırıldığını, işverenin bu tutumuna karşı çıktığında işten çıkarılmakla tehdit edildiğini, 05/06/2010 tarihinde işyerine gittiğinde şirket yetkilisi tarafından işine son verildiği ve işyerinden ayrılması gerektiğinin bildirilerek iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak sona erdirildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacağını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının şirkette 25/05/2008 tarihinde çalışmaya başlayıp 2010 yılı Haziran ayına kadar asgari ücretle çalıştığını, çalıştığı sürece tüm hak edişleri düzenli olarak banka hesabına ödenen davacının iş akdinin işveren tarafından sona erdirilmesi söz konusu olmayıp davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını ve işten ayrılırken işveren nezdinde maaş, fazla mesai alacaklarını aldığını, yıllık izin haklarını kullandığını, şirketi ibra ettiğinden davacının herhangi bir alacağının kalmadığını, davacı istifa suretiyle işten ayrıldığından ihbar-kıdem tazminatına hak kazanmasının söz konusu olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, davacının istifa dilekçesinde herhangi bir haklı sebep bildirmediği, daha sonra dava aşamasında sebep bildirmenin mümkün olmadığı ve davacının kendisinin iş akdini feshettiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine, ibranamede yıllık izinlerini kullandığının belirtilmesi nedeniyle yıllık izin ücreti talebinin reddine, fazla mesai ücreti talebinin de kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı dava dilekçesinde iş akdinin 05/06/2010 tarihinde feshedildiğini iddia ederek talepte bulunmuştur.Davalı vekili davacının Haziran 2010 tarihinde işten kendi isteği ile ayrıldığını savunmuş, davacının 07/06/2010 tarihinde işten ayrılmak istediğine ilişkin bilgisayar yazısını içeren ibraname şeklinde düzenlenmiş, davacı adına imza taşıyan ve duruşmada da dinlenen ... ve ...'nin tanık olarak imzasını taşıyan belge sunmuştur.Mahkemece bu belgeye itibar edilerek davacının işten kendisinin ayrıldığı ve izin haklarını kullandığına ilişkin ibraname düzenlediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti talepleri reddedilmiştir.Davacı boşa imza attığını savunmuş, belgeyi tanık olarak imzalayan ... ve ... duruşmada belgenin yanlarında doldurulmadığını beyan etmişlerdir.Davalı tanıkları ... ve ...'nin tanıklığında düzenlenmiş gibi oluşturulan belgenin bu tanıkların huzurunda oluşturulmadığı anlaşılmıştır. Belge doğruluğu açısından şüphe uyandırmaktadır. Cevap dilekçesinde dahi işveren fesih tarihini net olarak açıklamamış Haziran 2010 olarak belirtmiştir. Belgenin hakları ortadan kaldıracak nitelikte inandırıcı olmaması karşısında, itibar edilmeyerek davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı gerekçeyle reddedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.