Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21901 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9583 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile Temmuz- Ağustos aylarına ilişkin maaş ve ödenmeyen ek ders ücretinin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 01.09.2007 tarihinde davalıya ait özel okulda öğretmenlik yapması için iş sözleşmesi imzalandığını, davacının 01.09.2011 tarihine kadar davalıya ait özel okulda Matematik Öğretmeni olarak çalıştığını, net maaşının 1.950 TL ve aile yardımı şeklinde ödendiğini, davalının müvekkilinin maaş ve diğer hak edişlerini İş Kanununa, 625 Sayılı Yasaya aykırı olarak kısmen ödediğini, davacının öğle yemeklerinin davalı tarafından karşılandığını, davalı tarafından davacının maaşının bir kısmı ile aile yardımı için 1.283,36 TL’nin davacının banka hesabına, diğer kısmının ise elden ödendiğini, davacının haftalık ortalama 28 saat derse girmiş olmasına karşın hiç ders ücreti ödenmediğini, ayrıca müvekkili ibraname vermediğinden Temmuz 2011 için elden ödenen 750 TL ve Ağustos 2011 için elden ödenen 750 TL’nin ödenmediğini, 625 Sayılı Yasanın 33. Maddesine atıfla, bu hükme ve sözleşmenin 6b maddesinde de kararlaştırılmış olmasına karşın davacıya ek ders ücreti ödenmediğini, bankaya yatan maaşının da resmi kurumlardaki davacının dengi olan öğretmen maaşından az olduğunun sabit olduğunu, davalının davacının resmi maaşını az göstermek suretiyle kurumu zarara uğrattığı gibi, müvekkilinin yaşlılık aylığının daha az olmasına neden olduğunu, davacının maaş ve ücretlerinin yasaya aykırı olarak ödenmemesi ve aldığı maaşın bir kısmının elden, bir kısmının banka hesabına yatması gibi nedenlerle İş Kanununun 24/e maddesi uyarınca iş akdini haklı olarak feshederek MEB.da çalışmaya başladığını iddia ederek kıdem tazminatı, Temmuz- Ağustos aylarına ilişkin maaş ve ödenmeyen ek ders ücretinin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının müvekkili kurumda matematik öğretmeni olarak çalıştığını, davacının 2010-2011 eğitim öğretim dönemi içerisinde Milli Eğitim Bakanlığına başvurduğunu ve dönem içerisinde atamasının yapıldığını, bu nedenle eğitim öğretim dönemi sonunda ayrılacağının kesinleştiğini, bunun üzerine davacının müvekkili kuruma 22.07.2011 tarihli istifa dilekçesini sunarak sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, davacının ataması kesinleşmiş olmasına rağmen bu konu hakkında müvekkiline hiçbir bilgi vermediğini ve sezon sonunda istifa ederek müvekkilini mağdur ettiğini, davacının bu davranışının iş disiplinine aykırı olduğunu, davacının net ve brüt maaşının maaş bordrolarında belirtildiği gibi olduğunu, davacının sair iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, zira davacının yaklaşık 2 yıl müvekkili kurumda çalıştığını, davacının ücret konusundaki iddialarının doğru olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının matematik öğretmeni olarak her zaman iş bulma imkanı varken müvekkiline atfettiği olumsuz koşullarda 2 yıl çalışmasının kendisinden beklenemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ek ders ücretinin tahsiline, kıdem tazminatı ve ücret alacağına ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar taraflarca temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dosyadaki bilgi ve belgeler, tanık anlatımları ve özellikle Milli Eğitim Müdürlüğü yazısı birlikte değerlendirildiğinde, davacının ücretinin net 1.950 TL olarak kabulü ile hesaplamanın buna göre yapılması gerekirken, brüt 1.680 TL üzerinden yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması hatalıdır.3-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.