MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının davalı Belediyenin Belediye Tiyatro Müdürlüğünde 2004 yılından beri sürekli işçi statüsünde oyuncu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini, davacı ile birlikte işten çıkarılan işçilerin büyük bir kısmının işe geri alındığını belirterek müvekkilinin işe iadesini, işe iade yönündeki kararın kesinleşinceye kadar geçecek süre için 4 aylık ücret ve diğer hakları tutarında ücretinin tahsilini, işe iade kararına uyulmaması halinde davacının 8 aylık ücreti tutarında tazminatın ödenmesine karar verilmesini yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının 15/11/2004 tarihinden bu yana oyuncu olarak bir yıllık belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığını, oyuncuların sezonluk olduğu için sezon sonunda iş sözleşmesine son verildiğini, yeni sezonda görev verilmesi halinde yeniden işe alındığını, 2014/2015 tiyatro sezonu için yapılan sözleşmenin süresi bittiğinde davacının göre aldığı oyunun repertuardan kaldırılması ve Belediyenin istihdam hataları ile ilgili Sayıştay raporu gereği işçi sayısında küçülmeye gidilerek yeni sezonda görev verilmeyen oyuncularla yeni bir iş sözleşmesinin yapılmadığını, haftalık 45 saate karşılık gelen bir çalışmanın olmadığını, bu durumda koşullara bağlı belirli iş sözleşmelerinin yapıldığını savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, fesih bildiriminin davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği, fesih bildiriminde fesih nedeninin açık ve kesin şekilde belirtilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 4857/ Madde 109 - Bu Kanunda öngörülen bildirimlerin ilgiliye yazılı olarak ve imza karşılığında yapılması gerekir. Bildirim yapılan kişi bunu imzalamazsa, durum o yerde tutanakla tespit edilir. Ancak, 7201 sayılı Kanun kapsamına giren tebligat anılan Kanun hükümlerine göre yapılır.MADDE 35 – (1) Tebliğ bir mazbata ile belgelendirilir. Bu mazbatanın; a) Tebliği çıkaran merciin adını, b) Tebliği isteyen tarafın adını, soyadını ve adresini, c) Muhatabın adını, soyadını ve adresini, ç) Tebliğin konusunu, d) Tebliğin kime yapıldığını ve tebliğ muhatabından başkasına yapılmış ise o kişinin adını, soyadını, adresini ve 34 üncü madde gereğince tebellüğe ehil olduğunu, e) Tebliğ tarihini, saatini ve nerede yapıldığını, f) 30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığını, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebi, g) Tebligatın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine yapılması durumunda buna ilişkin kaydı, ğ) Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun adı, soyadı, sıfatı ve imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını içermesi gerekir.İşçi tebliğin düzenleme tarihi dışında başka tarihte tebliğ edildiğini iddia ettiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. Maddesi uyarınca davanın fesih bildirim tarihine göre bir aylık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının mahkemece resen araştırılması gerekir. Zira hak düşürücü süre kamu düzenindendir ve mahkemece kendiliğinden araştırılması gerekir. Diğer taraftan belgenin düzenleme tarihi değil, tebliğ tarihi önem kazanır. Belgenin düzenleme tarihi dışında başka bir tarihte tebliğ edildiği ileri sürüldüğünde, işveren 109. madde deki yükümlülüğü gereği, düzenleme tarihinde tebliğ edildiğini kanıtlamalıdır.Somut uyuşmazlıkta, mahkemece fesih bildiriminin davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği kabul edilmiştir. Ancak davalı ... vekili delil listesinde bildirdiği 04.05.2015 tarihinde “oğlu” açıklaması ile ...’ya tebliğ edildiğine dair posta alındı belgesi ibraz etmiştir. Mahkemece 04.05.2015 tarihinde tebliğ edilen yazının fesih bildirimi olup olmadığı,...’nun davacı ile aynı konutta birlikte yaşayıp- tebellüğe ehil kişi olup olmadığı hususlarının araştırılarak, fesih bildiriminin tebliğinin usulüne uygunluğu tespiti gerekirken, mahkemece eksik araştırma ile sonuca gidilmesi hata olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.