DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IA)Davacı İsteminin Özeti:Davacı, 25.05.2001 tarihinden beri davalı kooperatifin köylerden süt toplama kamyonetinin şoförü olarak çalıştığını, hizmet süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığını, tüm hafta sonları ve genel tatil günlerinden çalıştığını, 03.08.2005 tarihinde bir iftira sebebi ile tutuklandığını, yapılan yargılama sonucunda beraat ettiğini, bunun sonrasında işine dönen davacının işe başlattırılmadığını ve 29.11.2005 tarihli yazı ile 4857 sayılı yasanın 25. maddesinin II. bendi gereğince iş akdinin feshedildiğinin bildirildiğini, isnat edilen iftira sebebi ile iş akdinin feshedilmesinin yersiz olduğunu, ayrıca feshin süresinde yapılmadığını, yasanın aradığı 6 gün şartına uyulmayıp davacının tutuklandığı tarihten yaklaşık 4 ay sonra iş akdinin feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, genel tatil ve hafta tatili alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının süt toplama işi yaparken süt topladığı köylülerden bir kadın ile gayri meşru bir ilişki yaşamış olması sebebi ile iş akdinin feshedildiğini, davacının hakkında açılan davadan beraat etmiş olması sebebi ile feshin haksız olduğunu beyan ettiğini, oysa verilen beraat kararının delil yetersizliği gerekçesine dayandığını, davacının ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olan gayri meşru ilişkisinin kendi beyanı ve bu ilişkiden bir çocuğunun olduğunu ortaya koyan adli tıp raporu ile sabit olduğunu, feshin süresinde yapılmadığı iddiasının da yersiz olduğunu, zira müvekkili kooperatifin yönetim kurulu tarafından davacının davranışının tutuklandıktan sonra öğrenildiğini ve bunun üzerine yönetimin 6 iş günlük süre içerisinde toplanarak 14.08.2005 tarihinde davacının iş akdinin feshedilmesi yönünde karar aldığını, dolayısıyla yapılan feshin haklı ve süresinde olduğunu, davacının çalıştığı süre boyunca tüm hafta tatilleri ile bayram günlerinde yıllık izinlerini dahi kullanmadan çalıştığı yönündeki iddiasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davacıya isnat edilen eyleminin davalı işveren yönünden 25/2 maddesi gereği iş akdinin haklı fesih sebebi teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı süresi içersinde davalı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Somut olayda; davacının süt toplayıcısı olarak çalıştığı, işin ifası esnasında, davadışı ...... ile gayrimeşruilişki yaşadığı tüm dosya kapsamı ve ceza yargılamasındaki elde edilen delillerden anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında davalı işverenin iş akdini feshi, 4857 sayılı yasanın 25. maddesine göre haklı nedene dayandığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü isabetsizdir. Davacının suçun unsurları oluşmadığından beraatine hükmedilmesi, yukarıdaki sabit olan eylemini ortadan kaldırmayacağından, mahkemenin davacının iş akdinin feshinin haklı olduğu yönündeki kabulü hatalıdır. Ayrıca davacının tutuklama tarihi ve buna bağlı olarak yetkili makamın öğrenme süresi dikkate alındığında hak düşürücü sürenin de geçmediği ortadadır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.