MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve kesinti iadesi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, davacıya iş sözleşmesinin feshi sonrası tazminatlarının bir kısmı ödendiğini, toplu iş sözleşmesindeki bir kısım ödmelerin ise dikkate alınmadığını bu nedenle kıdem tazminatının eksik hesaplandığını, davacının 08:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını, 15/07/2012 tarihinden sonra öğlen tatilinin kaldırıldığını ve bunların davacıya mesai olarak ödenmediğini, ayrıca yolda geçen sürelerin de mesai olarak ödenmediğini, davalıda uydu takip kontrol sistemi bulunduğunu, yıllık izin alacaklarının ödenmediğini, ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve kesinti alacaklarını istemiştir. B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, iş aktinin kıdem -ihbar tazminatı ödenerek feshedildiğini, davalıda çalışanların kendi mesailerini kendilerinin kaydettiklerini, davalının buna müdahale etmediğini, bu girilen fazla mesailerin sonradan ücret dönemlerinde system tarafından toplanarak ödendiğini, davalıda bordro imzalama yöntemi bulunmadığını, maaş ödemesi yapılan tarihte personelin kendi şifreleri ile tüm bilgilerine ulaşabildiği İK portalından bordrolarının yayınlandığını, çalışanların her ayın son iş günü bordrolarını inceleme hakkına sahip olduğunu, davacının da bordrosunu gördüğü, incelediği halde bir itirazda bulunmadığını, sistemde davacının kaydettiği fazla mesailerin bordrolardan görüldüğü üzere davacıya ödendiğini, yıllık izin 88 günlük 2013 yılı 10. Ay bordrosu ile ödendiğini, ödenmeyen 42 günlük izin alacağı bulunduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. C)Yerel Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının izinlerin kullandırıldığını savunarak, imzalı izin defteri örneği sunduğu, ibraz edilen imzalı izin defteri örneğinden davacının tüm izinlerini kullandığının anlaşıldığı, Davacı personel borcu adı altında işveren tarafından maaşından kesinti yapıldığını, herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ettiği, davalının ise kesintinin sebebini bildirmediği gibi dayanak belge de sunmadığı, bu durumda sebepsiz yapılan kesintinin davacıya iadesi gerektiği, ücret bordroları ve banka hesap ekstresi incelendiğinde, her ay fazla mesai tahakkuklarını içeren değişik miktarlarda ücretin banka kanalı ile ödendiği, davacı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmediği gibi, davacı tarafından tanık beyanı dışında ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığına ilişkin yazılı delil sunulmadığı, ödenenin üzerinde fazla çalışma olgusunun ispatlanamadığı, davalı işveren tarafından her ne kadar davacının performansının düştüğü iddia edilmiş ise de bu husus maddi olaylara dayalı olarak kanıtlanamadığı gibi, performans düşüklüğü geçerli fesih nedeni olabilmekle birlikte haklı fesih nedeni olmadığı gerekçesi ile kıdem tazminatı ve kesinti taleplerinin kabulüne, sair taleplerin reddine karar verilmiştir. D)Temyiz: Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. E)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya içeriğine göre davalı işveren yıllık ücretli izin kullanıldığında dair belgeler sunmuştur. Hükme esas bilirkişi raporunda davacıya fesihle birlikte izin ücreti ödendiğini, kalan 218 gün iznini ise belgelere göre kullandığı belirtilmiştir. Yıllık izinlerin kullandırıldığını işverenlik yazılı belge ile ispatlamalıdır. Dosya içeriğine göre davalı işveren bir çok izin belgesi ibraz etmiş, bu belgelerden biri başka bir kişiye, bazıları ise davacı açısından mükerrer sunulmuştur. Hükme esas bilirkişi raporunda, izinle ilgili belgeler tek tek incelenmemiş, davacıya ait olup olmadığı, hangi tarihlerde kullanıldığı, mükerrer olup olmadığı irdelenmemiştir. Dosya kapsamında davacıya ait 25/3/2013-30/3/2013 arası 6 gün, 12/9/2011-17/9/2011 arası 6 gün, 10/2/2011-11/2/2011 arası 2 gün, 2/8/2010-7/8/2010 arası 6 gün, 13/7/2009-24/7/2009 arası 12 gün, 25/8/2008-30/8/2008 arası 6 gün, 4/8/2008-9/8/2008 arası 6 gün, 16/7/2007-30/7/2007 arası 12 gün, 14/8/2006-28/8/2006 arası 12 gün, 2/8/2005-22/8/2005 arası 18 gün, 10/8/2004-31/8/2004 arası 18 gün, 18/8/2003-25/8/2003 arası 6 gün, 30/6/2003-14/7/2003 arası 12 gün, 17/6/2002-6/7/2002 arası 18 gün, 17/8/2001-4/9/2001 arası 18 gün, 29/6/2000-16/7/2000 arası 18 gün yıllık izin belgeleri bulunduğu, buna göre toplam 170 gün izin kullandığı anlaşılmaktadır. Eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu ile davacının 218 gün izin kullandığı ve izin alacağı bulunmadığı gerekçesi ile bu alacağın reddi hatalıdır. Yıllık izin belgeleri denetime elverişli şekilde tek tek bilirkişi raporunda incelenmeli ve açıklanmalı ve bu kapsamda yıllık izin belgelerindeki izin günlerinden 4857 sayılı İş Kanunu'nun 56/4. maddesi uyarınca yıllık izin süresinden sayılmayan HAFTA TATİLLERİNİN VE ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİLİ GÜNLERİNİN DÜŞÜLÜP DÜŞÜLMEDİĞİ bilirkişi raporunda denetime elverişli şekilde belirtilmeli, belgelerde görünen yıllık izin günleri içinde varsa hafta tatillerinin ve ulusal bayram ve genel tatili günleri düşülmelidir. Bu incelemeler ve araştırmalar sonucunda davacının yıllık izin ücreti yeniden değerlendirilip varsa hüküm altına alınmalıdır.F)Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 08/12/2016 tarihinde oybirliği ile kabul edildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Ceza Mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesinde bağlayıcılığı
Taraflar
arasındaki "maddi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair
verilen 17.12.2009 gün ve 2008/252 E. 2009/308 K. sayılı kararın
incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.
Hukuk Daires
KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMANIN KAYDA ALINMASI
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuç
TESPİT DAVALARINDA GÖREVLİ MAHKEME
Taraflar arasındaki "oda kaydının silinmesine dair işlemin iptali, üyelik kaydının devam ettiğinin ve davacının taksi durağında hak sahibi olduğunun tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bandırma 1.Asliye Hukuk Mahkemesince mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.09.2012 gün ve E:2
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?