Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21780 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6021 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, izin ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin 15/06/2006-31/01/2013 tarihleri arasında 2.400 TL. ücretle saha formeni aralıksız çalıştığını, sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden gösterildiğini, iş akdinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının işten çıkarılmadığını, 30/11/2012 tarihli istifa dilekçesi ile iş akdini kendisinin sonlandırdığını, davacının iddia ettiği ücretin gerçeği yansıtmadığını, şantiyede fazla mesai olmakla birlikte ücretin fazla çalışma ücreti dahil ortalama 2.400 TL. olduğunu, pazar günleri çalışılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Mahkemece, davalının delilleri toplanmadan, tanıkları dinlenmeden ve ön inceleme duruşması yapılmadan karar verilmiştir.Ön inceleme duruşması taraflar arasındaki uyuşmazlıkları tespit etmek için yapılmaktadır. Ön inceleme duruşması yapılmadan, taraflar arasındaki uyuşmazlık usulünce tespit edilmeden önce taraflara tanık isim ve adreslerini bildirmesi için kesin süre verilemez. Tarafların uyuştukları ve ayrıştıkları hususlar henüz belirlenmeden taraflardan, ön inceleme duruşmasından önce davanın daha başında (tensiple) tanık isim ve adreslerini bildirmeleri beklenemez. Mahkemece buna aykırı davranılması 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme hakkını zedeler. Aynı Kanunun 243. Maddesinin 1. Fıkrasına göre “ Tanık davetiye ile çağrılır. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir. Şu kadar ki, tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hâllerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir.” Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça yasal süre içerisinde sunulan cevap dilekçesinde tanık deliline dayanılmış, Mahkemece ön inceleme duruşması yapılmamış ve 22/10/2013 tarihli celsede tarafların yokluğunda taraflara tanık listesinin bildirilmesi için kesin süre verilmiştir. Davalı vekili 04/02/2014 tarihli dilekçesiyle iki tanığın adresini bildirmiş ve aynı günlü celsede tanıklarının dinlenmesini talep etmiş, Mahkemece duruşmaya geçici çıkıldığı gerekçesiyle bu konuda bir karar verilmemiş, 06/05/2014 tarihli celsede davalı tarafın tanık dinletme talebi reddedilerek dosya hesap bilirkişisine tevdii edilmiştir.Mahkemece, ön inceleme duruşması yapılmadığı ve davalı tarafa tanık listesini sunmak üzere ihtarlı kesin süre tebliğ edilmediği, yargılama sırasında davalının bildirdiği ve delil avansını da ikmal etmesine rağmen tanıklarının dinlenmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılması gereken; ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık tespit edildikten sonra davalı tanıklarına HMK.nın 240/3. maddesi uyarınca davetiye tebliğine, davetiye tebliğine rağmen hazır bulunmadıkları taktirde HMK.nın 245. maddesi uyarınca zorla getirmeye yönelik usuli işlemleri yerine getirerek yargılama yapıp sonuca gitmektir. Bu usule riayet edilmeden ve davalı tanıkları dinlenmeden yargılamanın bitirilip sonuçlandırılması hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir.2-Davacı taraf dava dilekçesinde son üç yıl içinde ücretli izin hakkının kullandırılmadığı ve ücretlerinin ödenmediği iddiasıyla yıllık izin ücreti talep etmiştir. Mahkemece tüm çalışma dönemi üzerinden yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık kuralına aykırıdır.F) SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.