Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2164 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8143 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, prim, bebek doğum hediyesi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait işyerinde yönetmen olarak çalışırken fazla çalışma ücretlerinin gerektiği gibi ödenmemesi ve doğum sonrası hak kazandığı süt izinlerinin kullandırılmaması nedeniyle iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, prim ve bebek hediyesi olarak verilen Cumhuriyet altını bedelinin tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, zamanaşımı def'ini öne sürüp, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, haklı fesih nedeni bulunmayıp alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının doğum izninden sonra işe başlamadığı nazara alındığında süt izni kullandırılmadığı iddiasına itibar edilemeyeceği, diğer bir fesih nedeni olarak belirtilen fazla çalışma ücretine ilişkin ödenmemiş fazla çalışma alacağı bulunmadığından davacının kıdem tazminatı talebinin sabit görülmediği, bebek doğum hediyesi talebinin de reddi gerektiği, öte yandan 30/05/2014 tarihli bilirkişi raporunda prim ödemelerine ilişkin personel yönetmeliğinin ve davacı emsal işlere yapılan prim ödemelerini gösteren kayıt ve belgelerin bulunmaması nedeniyle hesaplama yapılmadığı, davacı tarafça bu rapora itiraz edilmeyerek dava dilekçesinin bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah edildiği, hesaplanmayan prim alacağına ilişkin herhangi bir itiraz da bulunmaması karşısında bu durumu davalı taraf lehine usulü müktesep hak teşkil edeceğindan buna yönelik talebin de reddi gerektiği, gerekçesi ile davanın redddine, karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının iş sözleşmesini istifa ile sona erdirdiğinin anlaşılmasına göre, fesihde haksız olduğuna ilişkin Mahkeme kararının sonuç itibariyle yerinde olduğundan, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma alacağı hesaplanırken iş sözleşmesindeki fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu hükmü dikkate alınarak yıllık yapılan çalışmalarda 270 saatlik sınırın aşılıp aşılmadığına bakılıp aşılmadığı gerekçesi ile fazla çalışma talebi reddedilmiştir. Bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, bazı zamanlarda davacının günlük 11 saati aşan çalışması bulunmakta olup 4857 sayılı Kanunun 63. madde hükmü gereği 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olup, fazla çalışma alacağı buna göre hesaplanıp, hüküm altına alınması gerekirken yıllık 270 saate göre hesaplama yapılması hatalıdır.3- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci maddesindeki hükme göre işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf dava dilekçesinde, davalı işverence çalışanların doğum yapması halinde Cumhuriyet altını veya bedelinin verilmesine yönelik bir uygulama olduğunu ancak davacıya bu yönde bir hediye verilmediğini ileri sürerek bu alacağı da talep etmiştir.Davalı taraf cevap dilekçesinde doğum yardımı uygulamasının 01/01/2012 tarihine kadar yapıldığını, bu tarihden itibaren çalışanlara böyle bir yardım yapılmadığını savunmuş ise de davacının uygulamanın değiştirilmesine rızası olduğu hususu usulünce ispatlanamamıştır. Bu nedenle yapılan değişiklik davacıyı bağlamayacağından davacının bebek hediyesine yönelik talebinin kabulü gerekirken bu talebin gerekçesiz şekilde reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmişti.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.