Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21631 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20800 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait işyerinde 03.02.2011 tarihinde çalışmaya başladığını ve 28.08.2015 günü iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık ücretli izin, dini ve milli bayram ücreti, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının daha önce aleyhine ... İş Mahkemesi'nde dava açtığını ve bu davadan 11.08.2014 tarihinde feragat etmesi nedeniyle davanın reddedildiğini savunarak, bu davanın da kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davacının davasını vaki feragat kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalı işverene karşı açtığı davadan feragat etmesinin davacı tarafından aynı işverene karşı açılan yeni davada maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder.Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir.Maddi anlamda kesin hüküm için ilk dava konusu ile ikinci dava konusunun aynı olması gerekir.Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.Davadan feragat bir usul işlemi olup, taraflar arasındaki ihtilafı sona erdirmektedir.Davasından feragat eden davacının, aynı kişiye karşı açacağı yeni davada dayandığı maddi vakıalar aynı ise ve talep sonucu aynı istemi içeriyorsa, önceki dava tarafları bağlar. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalıya ait işyerinde 03.02.2011 tarihinde çalışmaya başladığını ve 28.08.2015 günü iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık ücretli izin, dini ve milli bayram ücreti, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; davalı, davacının daha önce aleyhine İstanbul 17. İş Mahkemesi'nde dava açtığını ve bu davadan 11.08.2014 günü feragat etmesi nedeniyle davanın reddedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. .. İş Mahkemesi'nin 2014/102 Esas, 2014/442 Karar sayılı dosyasının içeriğinden davacının davalıya ait işyerinde 03.01.2011 tarihinde işe başladığını ve 10.02.2014 tarihinde iş akdinin işverenince haksız feshedildiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL kıdem tazminatı, 200,00 TL ihbar tazminatı, 200,00 TL yıllık ücretli izin, 200,00 TL ücret, 200,00 TL fazla çalışma, 100,00 TL dini ve milli bayram ücreti ve 100,00 TL asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı 11.08.2014 havale tarihli dilekçesinde davada alacaklı bulunduğu tüm haklarını aldığından davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Davacı .. İş Mahkemesi'nin 2014/102 Esas, 2014/442 Karar sayılı dosyada davalıya ait işyerinde 03.01.2011 – 10.02.2014 tarihleri arasındaki işçilik alacaklarını talep etmiş ve bu alacaklarını aldığını beyan ederek davadan feragat etmiştir. Eldeki davada ise davacı 03.02.2011- 28.08.2015 arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını iddia ederek bu dönem hak kazandığı işçilik alacaklarını talep etmiştir.Davacının her iki davadaki hizmet süresi farklılık taşımakta ve aynı dava konusunu içermemektedir. Davacı eldeki davada, 11.08.2014 tarihli feragat dilekçesi verdikten sonra da çalışmaya devam ederek 28.08.2015 tarihine kadar davalıya ait işyerinde çalıştığını iddia etmektedir. Davacının feragat dilekçesi ile henüz doğmamış haklarından da feragat ettiğinin kabulü mümkün değildir.Davacının 11.08.2014 tarihli feragat dilekçesindeki beyanı nazara alındığında bu döneme ilişkin haklarını aldığını kabul etmiş ise de; 11.08.2014-28.08.2015 tarihleri arasında hak kazandığını iddia ettiği işçilik alacaklarının mevcudiyetinin tespiti için tarafların delilleri toplanarak değerlendirilmesi gerekirken Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.