MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, 23/03/2006 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalıştığını, en son aldığı aylık ücretin 1.300,00 TL olduğunu, fazla mesai yapmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerini kullanamadığını ve ücretlerinin de ödenmediğini, davacının ... saatlerinin 07.30-22.00-23.00 saatleri arasında olduğunu, 2 haftada 1 kez izin kullandığını, ayrıca genel tatillerde de çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, yine ücretlerinden geri verilmek şartı ile işyerinin krizde olduğu gerekçesiyle 2008/2009 yıllarında 5 ay boyunca aylık 200,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL kesinti yapıldığını ancak, hiçbir şekilde geri ödeme yapılmadığını, ağır şartlar altında çalışmasını sürdürürken işten atılma korkusu ile ... koşullarının d??zeltilmesini dile getirmekten çekindiğini, getirdiği zamanlarda da “ beğenmiyorsan işten çıkarsın, sen gidersin yerine bir çoğu gelir” diyerek sindirmeye çalışıldığını, davacının hiçbir sebep gösterilmeden Mart/2011 ayında işten çıkarıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, genel tatil ücreti, fazla ... ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacağını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının, işe girişinin 05/06/2009 tarihi olduğunu, davacının müvekkili şirket tarafından işten çıkartılmadığını, davacının işi kendisinin bıraktığını, müvekkili şirketin hafriyat işi yaptığını ve davacının zaman zaman işi bırakıp gittiğini, bir zaman sonra tekrar işe gelerek çalışmak istediğini, davalı işverenin de eleman ihtiyacından çalışmasına müsaade ettiğini, savacının 15/05/2010 tarihinde tekrar işi bıraktığını, davacının bu tarihte imzaladığı ibraname ile işçilikten doğan tüm haklarını alarak ve başkaca hak ve alacağının kalmadığını belirterek işvereni ibra ettiğini, davacının haftalık ... süresini aşan bir çalışmasının bulunmadığını, genel tatil yıllık izin ve benzeri bir alacağının bulunmadığını, aylık ücretlerinden 200,00 TL kesildiği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu, davacının aylık ücretinin 1.300,00 TL. olmadığını, ödemelerin banka kanalıyla yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, bilirkişi raporunda davacının alacak miktarının toplam 41.744,61 TL olduğu yönünde tespitte bulunulduğu, davacının davaya konu alacakları için iflas masasına 26/12/2014 tarihinde 67.599,20 TL olarak 8. sırada kayıt yaptırdığı, davacının alacaklarının toplam miktarının, sıra cetveline kaydedilen alacak miktarından az olduğu gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Davacının işçilik alacaklarının tahsili için davalı.... aleyhine 13/05/2011 tarihinde açtığı davanın yargılaması devam ederken, ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/578 Esas sayılı dosyasında 26/12/2014 tarihinde davalı şirketin iflasına karar verildiği, tasfiye işlemlerinin ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/49 iflas sayılı dosyası ile yürütüldüğü, Mahkemece ... 1. İcra Dairesinin 2014/49 İflas dosyasında, davacının davaya konu alacağına dair 67.599,20 TL'lik alacak kaydının yapıldığı ve Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundaki davacı alacaklarının toplam miktarının sıra cetveline kaydedilen alacak miktarından az olduğu gerekçe gösterilerek "konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında davalının iflas etmesi ve iflas masasının oluşturulmasını müteakiben davacının iflas masasına alacağını kaydettirmek için başvurduğunda, iflas idaresinin davacının alacağı ile ilgili olarak 19/02/2016 tarihli kararında "dava sonucunun beklenmesine" şeklinde karar verdiği anlaşılmıştır. Mahkemece davanın iflas masasına yöneltilmesi sağlanıp, iflas masasının kesin bir alacak kabulü olmaması nedeniyle davaya kayıt kabul davası olarak devam edip bir karar verilmesi gerekirken, alacağın iflas masasına kaydedildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.