MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılardan T.C. .... Bakanlığı (.... ... Devlet Hastanesi'ne İzafeten) avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin ÖzetiDavacı, davalı Bakanlığa ait hastanede alt işveren işçisi olarak çalışırken haksız şekilde işten çıkarıldığını iddia ederek, kıdem-ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücretinin ödetilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının ÖzetiDavalı T.C. .... Bakanlığı vekili, husumet yokluğundan davanın reddini istemiştir.Davalı Sofra Yemek Şirketi, davaya cevap vermemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının ÖzetiMahkemece, feshin haksız olduğu sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) TemyizKararı davalı T.C. .... Bakanlığı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe1- Dosyadaki yaz??lara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre davalı T.C. .... Bakanlığı’nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar, davanın veya savunmanın genişletilmesi yasağı sebebiyle yapamadıkları usul işlemlerini, karşı tarafın rızasına gerek duymadan ıslah yoluyla yapabilirler. Islah ile; vakıalar, dava konusu ve talep sonucu değiştirilebilir. Islah yoluyla ikinci tanık listesi verilemez.Taraflar, tahkikat bitinceye kadar ıslah yoluna başvurabilirler. Ancak hükmün usul yönünden bozulmasından sonra yapılan ıslah da geçerlidir.Islah, tek taraflı bir usul işlemi olup karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Ancak 6100 sayılı HMK’nın 177 nci maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere ıslah dilekçesinin karşı tarafa tebliği gereklidir.Davalı, davaya cevap vermemiş ise, sonradan vereceği ıslah dilekçesi ile davaya cevap veremez. Çünkü ortada daha önce yapılmış bir usul işlemi yoktur. Örneğin, davalı, davaya hiç cevap vermemiş ise, sonradan vereceği ıslah dilekçesi ile zamanaşımı def’inde bulunamaz. Ancak davacı, savunmanın genişletilmesine açıkça muvafakat ederse, bu durumda mahkemece, zamanaşımı savunmasının dikkate alınması gerekir.Davacı, kısmî dava konusu talebini, daha sonra ıslah yoluyla artırabilir. Bu hâlde ıslahla artırılan talep harca tâbi ise, davacının bakiye harcı yatırması gerekir; harç yatmadıkça ıslah yapılmamış sayılır. Kısmî davada, davalı, ıslah dilekçesinin tebliğinden sonra süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunmuş ise mahkemece, ıslahla artırılan kısım yönünden zamanaşımı savunmasının dikkate alınması gerekir.Davacı, belirsiz alacak davasında, alacak miktarı belirlendiğinde talebini netleştirerek iddiayı genişletme yasağına tâbi olmadan ve ıslaha gerek olmadan asıl talebini artırabilir. Fakat bu durumda dahi bakiye harcı yatırması gerekir. Belirsiz alacak davasında zamanaşımı savunması, talebin tümü yönünden dava tarihine göre değerlendirilmelidir. Somut olayda davacı, kısmî davadaki talebini ıslah ile artırmış; davalı Bakanlık vekili ıslahtan sonra yöntemince zamanaşımı def’inde bulunmuştur.Mahkemece, ıslahtan sonraki zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.