Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21438 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5762 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, davacının 27/07/2009 tarihinde işe girdiğini ama ...’na girişinin 15/08/2009 olarak bildirildiğini, haftada 6 gün 08:30-19:00 arası, Pazar günleri 8:30-17:00 arası, resmi bayram ve tatillerde çalıştığını, sadece dini bayramlarda çalışmadığını, işe giriş çıkışın parmak izi alınan cihazla yapıldığını, bu nedenle bu kayıtların celbi gerektiğini, işyerinde 2 kere 15’er dakika çay molası ve 1 saat öğlen arası verildiğini, son net ücretinin 1150 TL. olup bunun asgari miktarının ...’na bildirildiğini ve bankaya yatırıldığını, kalanın elden makbuz karşılığı ödendiğini, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının düzenli ödenmediğini, gerçek ücretin ...’na bildirilmediğini, birlikte çalışan aynı işi yapanlara verilen zamlardan daha az ücret artışının davacıya uygulandığını, yani eşit işe eşit ücret ödenmediğini, bu nedenle davacının haklı nedenle iş aktini feshettiğini ve 16/09/2013 tarihinden itibaren işe gitmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir. B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının iş aktinin haklı nedenle feshedildiğini, dava dilekçesinni çelişik olduğunu, giriş tarihinin ...'na doğru bildirildiğini, işe girdiğinden beri hafta içi 08:30-19:00 saatleri arasında, Cumartesileri 08:30-17:00 saatleri arasında çalıştığını, Cumartesi çalışmasının mesai olarak ödendiğini, Pazar günleri çalışılmadığını, giriş çıkışların parmak izi sistemi ile olduğunu, hiç bir çalışanın ulusal bayram genel tatillerde çalışmadığını, sadece 29 Ekim tarihinde izin alınarak çalışma yapılmış ise de davacının bu sırada işine son verildiğinden davacının çalışmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. C)Yerel Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının iddiası taraflar arasındaki bireysel iş sözleşmesindeki, davacının işe başlama tarihi, sigorta hizmet cetveli birlikte değerlendirildiğinde davacının 27/07/2009 da işe başladığı, iş sözleşmesinin 13/09/2013 tarihinde sona erdiği, davacının kıdeminin 4 yıl, 1 ay, 16 gün olduğu, aylık ücret miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf olmayıp en son aylık ücreti net 1.150,00 TL işverence davacıya yol ve yemek yardımı yapıldığı, davalı vekili ise iş sözleşmesinin devamsızlık olgusuna istinaden işverence feshedildiğini savunmuş ise de işçi tarafından yapılan fesihten sonra gerçekleşen devamsızlık olgusuna istinaden işverence yapılan feshe netice bağlanamayacağı, itibar edilen 22/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda detaylı olarak belirtildiği üzere ücret ve geniş anlamdaki ücretin işçiye ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin işçi tarafından 13/09/2013 tarihinde feshedildiği anlaşıldığından, davacı kıdem tazminatına hak kazandığı, tanık anlatımları ile davacının davalı iş yerinde haftalık 45 saati aşan fazla mesai yaptığı belirlendiği, tanık anlatımına göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacının haftalık 7 saat fazla mesai yaptığının belirlendiği, ispat olgusu kendisinde olan işveren ödeme olgusunu ispatlayamadığı, bu sebeple bilirkişi raporunda hesaplandığı gibi davacının fazla mesai alacağı bulunduğu, dini bayramlar ve 1 ocak dışındaki ulusal bayram ve genel tatil günlerinde davacı işçinin çalıştığı tanık anlatımları ile belirlenmiş olmasına karşın ödeme olgusu işverence kanıtlanamadığı, takdiri indirim yapıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D)Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. E)Gerekçe: Hükme esas bilirkişi raporunda 2013 yılında kayıtlara göre fazla mesai ve tatil ücretleri ödendiği için anılan yıl için hesaplama yapılmamış, ancak 2009-2012 yılları için kayıt bulunmadığı ve ödenmediği gerekçesi ile hesaplama yapılmış ve davacının kıdem tazminatı ve fazla mesia ücreti ile tatil ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Oysa dosyaya davalı işveren tarafından tüm çalışma süresine ilişkin olarak 2013 yılı dahil öncesi yıllara ait hesap pusulaları, “personel bazlı detaylı bordro” başlıklı belgeler bulunduğu bu belgelerde giriş çıkış tarih ve saatlerinin belirtildiği, izin belgeleri bulunduğu, bu belgelerin bir kısmında fazla mesai tahakkuku ve davacıya atfen imza bulunduğu görülmüştür. Hükme esas bilirkişi raporunda bu belgeler değerlendirilmemiştir. Bu belgeler incelemeye tabi tutularak ve bu konuda ek rapor alınarak, davacının ödenmeyen fazla mesai ve tatil ücret alacağı olup olmadığı ve dolayısı ile kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.