MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, manevi tazminat ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, davalı tarafından davacının haksız işten çıkarıldığını, 2011 yılı... Grup’un kek dağıttığını, dağıtım sonunda kalan keklerin tüm çalışanlara dağıtılması gerekirken güvenlik görevlileri ...’in bu kekleri alarak sakladığını sonra da 30/09/2011 tarihinde saat 15:30dan sonra kekleri evlerine götürdüklerini, davacının bu hadiseyi üst düzey yöneticilere bildireceğini öğrenen şahısların davacıyı tehdit ettiğini, güvenlik kayıtlarını taradıklarını ve davacının işyerinden kendisine verilen ramazan çeki ile Bizim Market’ten satın aldığı kumanyayı –pirinç gibi – 29/08/2011de eniştesinin arabasına yükleme görüntülerini kullanarak davacının hırsızlık ettiği ihbarında bulunduklarını, ihbar üzerine davalının, davacının savunmasını bile almadan eski/kıdemli işçileri çıkarma politikası uygulayarak davacıyı işten çıkardıklarını, manevi baskı ile korkutularak istifa ve ibraname aldıklarını, hırsızlıkla suçladıklarını, davacının çok rencide olduğunu, psikolojik destek aldığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve manevi tazminat alacaklarını istemiştir.B) Davalı cevabının özeti: Davalı... vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının müvekkilinin çalışanı olmadığını, feshe dair bilgileri bulunmadığını, ama dava dilekçesinde belirtilen hususlara göre davacının kıdem tazminatı alamayacağını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı ...manaşımına uğradığını, 16/09/1999 tarihinde davalı nezdinde işe giren davacının, ücret meblağının bordrolarda gösterilen ücret olduğunu, bankaya ödendiğini, davalı ...’nin sorumluluğunun devirden sonra sadece 2 yıl için olduğunu, yani, ayrıca davacının son çalıştığı şirketin ...olmaması nedeni ile ihbar tazminatı, yıllık izin ücretinden ...’nin sorumlu olmadığını, davacının istifa ettiğini, ibraname verdiğini, istifanın baskı ile alınmadığını, anlaşılan davacının kendi usulsüz işlemlerinin ortaya çıkmaması için istifa ettiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, itibar edilen 25/13/2013 tarihli bilirkişi raporunda detaylı olarak açıklandığı üzere davacı işçinin aynı holding bünyesinde yer alan şirketler nezdinde kesintisiz olarak 10/08/1998 - 26/09/2011 tarihleri arasında 13 yıl 1 ay 16 gün süre ile çalıştığı, davalı şirketler ile hizmet cetvelinde davacının çalışmalarının geçtiği işverenliklerin aynı holding bünyesinde yer alan şirketler olduğu, davacı işçinin aynı iş yerinde kesintisiz olarak aynı görevde çalışmasını sürdürdüğü, davacının çalıştığı süre zarfında güvenlik görevlisi pozisyonunda çalıştığı belirlendiğinden dava konusu yapılan işçilik alacakları yönünden davalıların birlikte sorumlu olduklarının kabul edildiği, aylık ücret miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf açısından; celp edilen banka hesap ekstresi, maaş bordroları, tanık beyanları dikkate alındığında davacının en son aylık maaşı brüt 1.108,88 TL olduğu, işverence sağlanan yol ve yemek yardımı ve işverence sağlanan diğer ...yardımların ilavesi sureti ile hesaplanan giydirilmiş brüt ücret üzerinden bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya itibar edildiği, her ne kadar iş yerindeki güvenlik kamera kayıtlarının kontrolü amacıyla izlendiğinde davacının arabaya bir paket koyduğunun görüldüğünü, davacının bu şüpheli davranışının kendisine sorulduğunda davacının iş yerinden malzeme aldığını inkar ettiğini, bunun üzerine davacının istifa ederek iş yerinden ayrıldığı işverence ileri sürülmüş ise de, dinlenen tanık anlatımları ve dosya kapsamı belgeler birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin işverence feshedildiği sonuç ve kanaatine ulaşıldığı, dosyaya sunulan davacıdan sadır olduğu belirtilen istifanamenin boşlukları doldurulmak sureti ile davacıya imzalatılmış istifaname olduğu, dosyaya sunulan 26/09/2011 tarihli ibranamenin de boşlukları doldurulmak sureti ile düzenlenen matbu nitelikli bir ibra olduğu, söz konusu ibranın dava konusu yapılan alacakları sona erdirici etkisinin bulunmadığı, davalı iş yerinde uzun süredir çalışan davacı işçinin kıdemi nazara alındığında kıdem ve ihbar tazminatından vazgeçerek kendisinin iş yerinden ayrılması hayatın olağan akışına aykırı olduğu, iş sözleşmesinin tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini davalının ispatlaması gerektiği, iş sözleşmesinin işverence feshedildiğinin kabul edildiği, işverence yapılan feshin haklı nedene dayandığının kanıtlanamadığı, davacı vekili müvekkilinin 2011 yılından bakiye 6 günlük iznini bulunduğunu, izin parasının da müvekkiline ödenmediğini iddia ile yıllık ücretli izin alacağı isteminde bulunmuş ise de davacı vekili 08/09/2014 tarihli celsede yıllık ücretli izin ile ilgili taleplerinden feragat ettiğini belirtip, feragat beyanını imzası ile tasdik ettiği, davacı vekilinin müvekkilinin davalı iş yerinde fazla mesai yaptığını, fazla mesai ücretlerinin müvekkiline ödenmediğini, hafta tatillerinde çalıştığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia ile fazla mesai, hafta tatili, resmi tatil ücreti alacağı isteminde bulunduğu, davacının davalı iş yerinde 2 vardiya halinde çalıştığı ileri sürülmüş ise de davacı işçinin davalı iş yerinde 3 vardiya şeklindeki ... biçiminde çalıştığı, ara dinlenmeler düşüldükten sonra davacının haftalık ... süresinin 45 saat olduğu bilirkişi raporu ile belirlendiği, bir kısım bordrolarda da fazla mesai tahakkuku bulunduğu tespit edildiği, bordrolarda belirtilen süreden daha fazla süre ile davacının fazla mesai yaptığı hususu davacı tarafından kanıtlanmadığı, tanık anlatımları ile davacının haftada 6 gün çalışıp 1 gün izin kullandığı belirlendiğinden davacının hafta tatilini kullanmış olması sebebiyle hafta tatili ücreti alacağı istemi yerinde görülmediği, davacının vardiyasının denk geldiği ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı anlaşılmış ise de, davacının vardiyasının denk geldiği ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışmalarının bordroya yansıtılıp davacının banka hesabına yatırıldığı bilirkişi raporu ile belirlendiğinden davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı istemi yerinde görülmediği, davacı vekilinin müvekkilinin işverence hırsızlık suçlaması ile suçlandığını, müvekkilinin şahsiyet haklarının ihlal edildiğini iddia ederek manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de işveren tarafından kamera kayıtları izlendiğinde davacının iş yerinden bir paket içerisinde arabaya bir paket koyduğunun görüldüğünü, bu hususun davacıya sorulduğunda davacının kendisine ait yiyecek paketi olduğunu belirttiği ve bu olaydan dolayı da istifa ederek ayrıldığının savunulduğu, davacı işçinin hırsız olduğu yönünde davacıya ithamda bulunulduğu, bu şekilde davacının şahsiyet haklarının ihlal ESAS NO : 2015/5368 edildiği hususu dosya kapsamı ile kanıtlanmadığından davacı vekilinin manevi tazminat isteminin yerinde görülmediği, manevi tazminat talep koşullarının oluşmadığı kanaati ile bu istemin reddine karar verildiği gerekçesi ile kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.D) Temyiz: Karar süresi içinde davacı vekili, davalılar... ve ... vekili ve davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Ücret miktarının ispat yükü işçiye düşer.Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, silahsız güvenlik görevlisi olarak çalıştığı anlaşılan davacının ücretinin net 2500 TL. civarında olduğunu ileri sürerken davalı vekili bordrolardaki ücreti aldığını savunmuş olup, davalı belgesinde davacının ücreti 1108,88 TL. olarak gösterilmiştir. Bilirkişi raporunda, bordrodaki brüt ücrete , her ay “avans” adı ile ödenen ücreti de eklemiştir. Oysa, bordro tahakkuku olarak bankaya “maaş” adı ile ödenen para, brüt ücretten avansın “kesinti” olarak bordroda gösterilerek düşümü sonucunda ortaya çıkan miktardır. Bordroda gösterilen avans ise “avans” adı altında ayrıca bankaya ödenmiştir. Bir diğer ifade ile bordroda gösterilen ücretin bir kısmı banka ödemelerinde “avans” adı altında görünmekte olup, avansın maaştan düşümü sonucunda ortaya çıkan bakiye ücret ise banka ödemelerinde “maaş” adı altında görünmektedir. Bu nedenle 575 TL. nin ücrete ayrıca eklenmesi yerinde değildir. 3- Davalılar lehine hükmedilen vekalet ücreti açısından;Manevi tazminat talebi açısından ise davalılar lehine hükmedilen vekalet ücreti yerindedir.Yıllık izin alacağından feragat edilmesi sebebiyle reddedilen miktar ile manevi tazminat talebi hariç talebin sübut bulmaması nedeni ile reddedilen miktar toplanarak bu toplama göre vekalet ücretine hükmedilmelidir. Buna göre;Yıllık izin alacağından feragat edilmesi sebebiyle reddedilen miktar 290,68 TL. fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti için reddilen miktar 1200 TL. toplamda 1490,68 TL. olup hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre bu alacak kalemleri açısından davalı lehine 1490,68 TL. vekalet ücretine hükmedilmelidir. Mahkeme tarafından belirtilen kalemler açısından 1200 TL. + 100 TL. olmak üzere toplamda 1300 TL. vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde değil ise de davalılar tarafından açık temyiz nedeni yapılmadığı, ayrıca bozma üzerine verilecek yeni karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine ve/veya hükmedilecek miktara göre vekalet ücreti miktarının değişebileceği de göz önüne alınarak bozma nedeni yapılmamıştır.F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.