Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21432 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21106 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, davacının çalışması devam ederken yaptığı araştırma sonucunda sigorta primlerinin eksik ödendiğini öğrendiğini, durumun telafisini ve geçmiş dönem işçilik alacaklarının ödenmesini davalıdan istediğini, sözlü olarak reddedilince ihtar çektiğini, davalının reddettiğini, bu nedenle davacının iş aktini haklı nedenle feshettiğini, davacı ile birlikte davalıda 5 pompacı olduğunu, davacının ay içinde ilk 15 gün 7:30-15:00, son 15 gün 15:00-21:00 saatleri arasında çalıştığını, izne çıkanların yerine davacı ve diğer çalışanların çalıştıklarını, bu fazla mesailerin de ödenmediğini, haftada 1 gün izin yaptığını ama 5 haftada 1 gece 21:00-07:30 arasında aralıksız haftada 7 gün çalıştığını, çalışanlardan biri yıllık izin kullandığında diğer 4 pompacının hafta tatili kullanmadan çalıştığını, bunun da 3 aylık bir dönemi kapsadığını, ücretin bir kısmının bankadan, bir kısmının elden ödendiğini, işlerin yoğunluğu nedeni ile davacıya yıllık izin kullandırılmadığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir. B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacı vasıfsız personel olduğundan asgari ücret aldığını, tüm sektörde pompacıların asgari ücret aldıklarını, davacının evine yakın iş bulduğunu belirterek davalıya müracaat ettiğini, davalının 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesi uyarınca ihbar süresi konusunda davacıya anlayış göstereceğini belirttiğini, ama davacının ısrarla kıdem tazminatı istediğini, talebi kabul edilmez ise diğer pompacılar ile birlikte işi toplu bırakacaklarını şikayette bulunacaklarını dediğini, ihtar çektiğini, ihtarnamenin yersiz olduğu hakkında davalının cevabi ihtar çektiğini, haksız talepleri yerine getirilmediğinden davacı ve arkadaşlarının işe gelmediğini, tutanak tuttulduğunu, Noter ihtarı ile savunmasının istendiğini, ama bu arada davacının haksız feshinin davalıya ulaştığını, davacının sonra başka yerde işe başladığını, iş akitleri sonlandırılmamasına rağmen kıdem tazminatı istediklerini, davalı vermeyince kendi fesihlerine haklılık için gerekçe yaratmaya çalıştıklarını, , davacının iş aktini haksız feshettiğini, davacı ve arkadaşlarının girdikleri yeni işlerde de asgari ücret aldıklarını, davalıda her zaman 5ten fazla pompacı çalıştığını, vardiya sistemine göre eksik çalışılan süreler için telafi çalışması uygulamasının davalıda bulunduğunu, davacının haftada 40,8 saat çalışıp haftada 1 gün izin yaptığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. C)Yerel Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı işverenliğe ait işyerinde pompacı olarak çalışmaya başladığı, 13 yıl 11 ay 6 günlük hizmet süresi olduğu, davacının maaş bordroları, 2009 yılı Ocak ayına ait maaş ve avans ödeme listesi ve dinlenen tanık anlatımları itibari ile asgari ücret üzerinde olmak üzere en son ay 1.197,16 TL ( bilirkişi raporunun 2. seçeneğinde belirtilen ) brüt ücret aldığı; işçinin hakkettiği ücretlerin ödenmemesinin kendisi açısından haklı fesih nedeni olmasına göre davacının ödenmeyen fazla ... ve hafta tatili ücretinin olmasına ve noterlikçe gönderdiği ihtarnamede bu hususu ihtar etmesine rağmen ödenmediğinden iş akdinin işçi tarafından yapılmış feshinin haklı nedene dayandığı, bu çerçevede kıdem tazminatı talebinde haklılık bulunduğu, kullanılmayan yıllık izinlere ait ücret bağlamında yıllık izinlerin kullanıldığının ispatının işverenlikçe ancak yıllık ücret izin defteri veya emsali yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği halde bu konuda herhangi bir belge ibraz edilemediği, yine tanık anlatımları kapsamında davacının ödenmeyen fazla ..., genel tatil ve hafta tatili alacağının bulunduğu ( tanık anlatımları, işyeri koşulları, davacının yaptığı işin niteliği, İş Kanunu gereğince ara dinlenmelerin düşülmesi ile fiili ... olgusu, insanın ... gücü ve Yargıtay uygulamaları dikkate alınarak hesaplanan ), bu süreler takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımlarıyla belirlendiğinden bir işçinin günlük normal ... süresinin üzerinde sürekli olarak fazla ... yapmasının hayatın olağan akışına uymadığı ve hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle çalışılamayan günlerin olmasının kaçınılmazlığı gözetilerek bu sürelerden takdiren indirim yapılmasının hakkaniyete uygun düşeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. D)Temyiz: Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. E)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Yıllık iznin kullandırıldığı davalı işverenlik tarafından yazılı belge ile ispatlanmalıdır. Yıllık ücretli iznin kullanıldığı tanık beyanı ile ispatlanamayacağı gibi, fesihten önce yıllık izin kullandırılmaksızın yıllık izin ücreti ödenmesi de fesih sonrasında yıllık izin ücreti talebine engel değildir.Dosya içeriğine göre davalı işveren tarafından ibraz edilen, bazı bordrolarda yıllık izne dair kayıt olmakla birlikte davacının imzası bulunmamaktadır. Bir kısım incelenen imzasız bordrolarda yıllık izin ücreti tahakkukunun normal ücrete ek olarak değil, normal ... ücretinin bir kısmının “yıllık izin” adı altında yazılması ile belirtildiği de görülmüştür. Yıllık izin kaydı olan bordrolar tek tek tespit edilmeli, gerekirse davacı asıl isticvap edilmeli ve Mahkeme tarafından yıllık izin kayıtları içeren bordrolardaki yıllık izinleri kullanıp kullanmadığı bizzat davacı asıldan sorulmalı, imzasız bordrolarda gösterilmekle birlikte davacının yıllık izin kullandığına dair izin belgesi olmayan bordro ayları açısından davacı asılın bu yıllık izinleri kullandığını kabul etmesi halinde bu süreler yıllık izin ücretinden düşülmeli ve sonucuna göre kullanılmayan izinler tespit edilip alacağa karar verilmelidir. Eksik inceleme ile izin alacağına karar verildiği gibi diğer taraftan yıllık izin ücretinin net miktarının hesaplanmasında gelir vergisi ve damga vergisi yanında sigorta priminin ve işsizlik priminin de düşülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.3- Fazla mesai ve tatil ücretinden indirim, yerleşik içtihatlar gereği tanık beyanlarına dayanması ve her zaman aynı şekilde yapılması halinde uygulanmalıdır. Dosya içeriğine göre davacıının sürekli fazla mesai ve hafta tatili çalışması yapmadığı, bu çalışmaları 5 haftada 1 kere yaptığı ve bu alacakların da 5 haftada 1 kere gerçekleşen ... şekli nedeni ile hesaplandığı anlaşılmaktadır. Davacı sürekli fazla mesai ve hafta tatili ... yapmadığına göre hiç takdiri indirim yapılmaması gerekir. Ulusal bayram ve genel tatil günleri açısından, dini bayramlarda 1 gün hariç bu günlerin tümü hesaplandığından bu günlerde çalışmanın sürekli kabul edildiği anlaşıldığı için takdiri indirim yapılması yerindedir. Ancak, davacının fazla mesai ve hafta tatil çalışması yaptığım haftada, varsa izinli, doktor raporlu olduğu dosyadaki belgeler ile anlaşılan günlerin fazla mesai ve hafta tatili ücreti hesaplamasında dışlanması gerekir. Bu nedenle fazla mesai ve hafta tatili ücreti hesaplanan dönemlere varsa izinli, doktor raporlu olduğu dosyadaki belgeler ile anlaşılan günlerin denk gelip gelmediği ve dışlanıp dışlanmadığı bilirkişi raporu ile denetime elverişli şekilde ortaya konmalıdır. 4- Hafta tatili alacağına esas ücret incelendiğinde, hesaba esas alınan günlük brüt ücretler bilirkişi raporunda kabul edildiği belirtilen günlük brüt ücretlerden fazladır. Bu nedenle hafta tatili ücretinin hatalı hesaplanması bozma nedeni yapılmıştır.5- Davacının davalıya gönderdiği ödeme ihtarında fazla mesai, hafta tatil ve ulusal bayram, genel tatil ücreti alacağı kalemlerinden bahsedildiği için bu ödeme ihtarının davalıya tebliğ edildiği tarih belgesi ile birlikte celbedilerek davacının ihtarında verilen süreye göre davalının temerrüde düştüğü tarih belirlenmeli ve bu alacak kalemlerine belirlenecek temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmelidir. F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.