Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21427 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14621 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil, ücretli izin, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın husumetten reddine karar verilmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya ait ...... hattında hizmet veren ..... plakalı minibüste 2010 yılı Şubat ayında şoför olarak çalışmaya başladığını, 05.04.2011 tarihinde gerekçe gösterilmeden davacının iş akdinin feshedildiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, fazla mesai, resmi ve dini tatil çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ile dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında, davalının araç maliki olduğunu, kiralama sözleşmesi ile aracı kiraya verdiğini, araç kiracısının en son tarihte ... olduğunu, ondan önce de ... olduğunu, davacının işvereninin müvekkili olmadığını, davacının müvekkilinin eski kiracısı olan .....'ın yanında 3 ay çalıştığını, daha sonra bu şahsa ortak olarak aracı işlettiğini, son kiracı ...'in aracın yarı parasını davacıya ödediğini, davalının esnaf olması nedeniyle dava konusu uyuşmazlıkta iş mahkemesinin görevli olmadığını savunarak görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davalının işveren olmadığı ve davacı taleplerinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:4857 sayılı İş Kanunu 8. Maddesinde iş sözleşmesini tanımlarken bu sözleşmenin asli unsurlarını da belirtmiştir: “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir”. İş sözleşmesinin asli unsurları iş görme, ücret, bağımlılıktır. Bağımlılık iş sözleşmesini karakterize eden unsur olup, genel anlamıyla bağımlılık, hukuki bağımlılık olarak anlaşılmakta olup, işçinin belirli veya belirsiz bir süre için işverenin talimatına göre ve onun denetimine bağlı olarak çalışmasını ifade eder.Hasılat kirasından söz edilebilmesi için hasılat getiren bir taşınır ya da taşınmaz mal, ticari işletme ya da hakkın kira ilişkisinin konusunu oluşturması ve kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiraya verilmesi gerekir.Taksi şoförü ile taksi sahibi arasındaki ilişki bir iş sözleşmesi olabileceği gibi, somut olayın koşulları dikkate alındığında taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliği pekala hasılat kirası olarak da nitelendirilebilir.Ticari taksi işletilmesinde aracı kullanan şoför üzerinde eğer taksi sahibinin gözetim ve denetimi varsa bu takdirde taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerekir.Ancak, araç sahibi aracı taksi şoförüne günlük belirli bir bedel karşılığında kullandırmakta, hasılat ne olursa olsun kendisi sabit bir ücret talep etmekte ve araç sahibi günlük bu bedel dışında taksinin işletimiyle ilgili herhangi bir şeye karışmıyorsa bu takdirde de araç sahibi ile taksi şoförü arasındaki ilişkinin iş sözleşmesi olarak nitelendirilebilmesi güçtür. Taksi sahibi taksi şoförüne günün belirli bir saat diliminde tahsis ediyor ve bu tahsis dönemi içinde işçinin işgörme edimini ne şekilde ifa ettiğine, hatta taksiyi kullanıp kullanmadığına dahi karışmıyorsa, taksi şoförü taksi sahibinden işin yürütümüne ilişkin hiçbir emir ve talimat almıyorsa, çalışma zamanını serbestçe organize edebiliyorsa kişisel bağımlılığın bulunmadığı kabul edilmelidir.Ayrıca, iş sözleşmesinin çok önemli özelliklerinden biri ekonomik riskin, bir başka deyişle kâr ve zararın işverene ait olmasıdır. İş sözleşmesini bağımsız çalışanlardan ayıran en önemli farklılıklardan birisi de budur (A. Güzel, “Ekonomik ve Teknolojik Değişim Sürecinde İşçi Kavramı ve Yeni Bir Ölçüt Arayışı…” İş ve Sosyal Güvenlik Hukukunda İşçi ve İşveren Kavramları ve Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar, İstanbul 1997, s. 21-22). İşçi, işyeri veya işletmede ekonomik riski taşımaz. Bir hukuki ilişkide hukuki ve kişisel bağımlılık yoksa işçinin kar veya zarar riskini taşıması, bu hukuki ilişkinin iş sözleşmesi olmadığı yolunda tek başına yeterli bir kriter olmasa da çok önemli bir kriterdir.Genel olarak taksi şoförünün araç sahibine her gün düzenli olarak yaptığı ödemeden geride kalanın kazanç olduğu bir ilişkide ekonomik riski taşıyanın şoför olacağı açıktır. İş sözleşmesi kazanç-ekonomik bağımlılık temeline değil, otorite-bağımlılık ilişkisine dayanır. İş sözleşmesinde işverenin yönetim hakkı, emir ve talimat verme yetkisi, işçinin de bu emir ve talimatlar doğrultusunda iş görme borcunu ifa yükümlülüğü vardır.Dosya kapsamından davacının 2010-2011 tarihleri arasında ...... hattında ....... plakalı araçta şoför olarak çalıştığı ve bu aracın plaka sahibinin de davalı olduğu anlaşılmaktadır. SGK kayıtlarına göre de davacı bu dönemde davalı yanında çalışmıştır. Davalı somut olarak aracı başka kişiye kiraladığını ve bu kişinin davacıyı çalıştırdığını ve keza ekonomik riskin kiralayanda olduğunu kanıtlayamamıştır. Gözetim ve denetim yetkisi üzerinde kalmıştır. Davacının bağımlı olarak çalıştığı sabittir. Bu durumda davalının işveren olduğu sabit olup, mahkemece işin esasına girilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde husumet nedeniyle red kararı verilmesi hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.