Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2142 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 13712 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, iş güçlüğü tazminatı farkı, bakım tazminatı farkı, vardiya tazminatı farkı ile ücret farkı, fazla mesai ücreti farkı, hafta tatili ücreti farkı, genel tatil ücreti farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait işyerinde teknisyen olarak çalıştığını,... Sendikası ile Tedaş Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol gereğince günlük yevmiyesinin düşürüldüğünü, bu düzenleme neticesinde müvekkilinin almış olduğu maaşları yanında, yevmiyeleri baz alınarak ödenen diğer ücretlerinin de eksik ödendiğini, aynı taleplerle, aynı konuda, aynı davalıya yönelik, hemen hemen aynı dilekçe ile açmış oldukları .... İş Mahkemesinin 2012/236-260 esasları arasında yargılaması yapılmış olan seri davalarla ilgili verilen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında da açıkça yer aldığı üzere, yevmiye düşürülmesine yönelik bu işlemin 2822 sayılı TİSGLK’nın 6. maddesi uyarınca işçi lehine şart ilkesinin ihlali niteliğinde olup, kanuna aykırı olduğunun tespit edildiğini, yine iş bu dava ile aynı talep ve konuları içeren ...İş Mahkemesinin kararında, yevmiye düşürülmesinin İş Kanununun 22. ve 62. maddelerine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle hüküm kurulduğunu ve bu kararların da Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiğini, Toplu İş Sözleşmesi kapsamında yıllık artışlar uygulanmış olsa da ilk başta yapılan hukuka aykırı indirim sebebi ile ikramiyeler, maaşlar ve ücretlerin hep eksik olarak ödendiğini ileri sürerek, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil, ilave tediye, ikramiye alacağı, iş güçlüğü tazminatı, vardiya tazminatı ve bakım tazminatı ücreti fark alacaklarının ödetilmesi talebiyle dava açmıştır.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının esasa ilişkin taleplerini ... Sendikası ile Tedaş Genel Müdürlüğü arasında akdedilmiş bir protokole dayandırdığını, müvekkilinin söz konusu protokolün tarafı olmadığını, tarafı olmadığı protokol gereğince sorumluluğunun mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte sorumluluk bakımından Tedaş Genel Müdürlüğüne başvurulması gerektiğini, davacının başka bir kamu kurumuna nakledilme talebinde bulunduğunu, bu talebi doğrultusunda gerekli işlemlerin yapıldığını, tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, davacının da imzaladığı ibraname ile müvekkil kurum nezdinde hiçbir alacağının kalmadığını kabul ettiğini, iş riski primi alacağına ilişkin talebinin de yasal dayanaktan yoksun olduğunu, öncelikle davacının iş riski taşıyan tasnifte yer alıp almadığının belirtilmediğini, davacının tüm taleplerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davaya konu isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçi ilave tediye alacağı isteğinde bulunmuş, mahkemece alacağın kabulüne karar verilmiştir.İlave tediye alacaklarının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve ona bağlı müesseselerde çalışan işçilere ilave tediye yapılması hakkındaki kanun ile düzenlenmiştir.Kanunun 1. maddesinde, Devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkca belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davalı işyerinin Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07/03/2013 tarih ve 2013/20 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alındığı, işyerinin hisselerinin tamamını satın alan iş ortaklığına hisse devrinin 28/05/2013 tarihinde gerçekleştiği Dairemizden geçen emsal dosya içeriklerinden (örneğin Dairemizin 2016/32874, 32875 Esas sayılı dosyaları) anlaşılmaktadır. Davacının ilave tediye yönünden alacaklarının devir tarihine kadar hesaplanması gerekirken yerinde tespit içermeyen bilirkişi raporuna itibarla sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 20/02/2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY Davalı işletmede, bireysel iş sözleşmesine bağlı olarak saptanan yevmiye ücreti ile çalışmaktayken, üyesi olduğu sendikanın işverenle imzaladığı ve kendisinin de taraf olduğu toplu iş sözleşmesi ile getirilen ilave haklar nedeniyle eline geçen toplam miktar artmış olan işçinin temel ücretinin (yevmiyesinin) yine toplu iş sözleşmesine konan bir hüküm ile düşürülmesinin geçerli olup olmayacağı uyuşmazlık konusudur. 2822 sayılı Kanunun 6. maddesinde aynen “Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe hizmet akitleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. Hizmet akitlerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Hizmet akdinde düzenlenmeyen hususlarda toplu iş sözleşmesindeki hükümler uygulanır. Toplu iş sözleşmesinde hizmet akitlerine aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmet akdinin işçi lehindeki hükümleri geçerlidir.” ifadeleri yer almaktayken şu anda yürürlükte olan 6356 sayılı STİSK’nun 36. maddesinde de “Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir.” Denilmektedir. Açık yasal düzenlemeye göre bireysel iş sözleşmesinden sonra imzalanan toplu iş sözleşmesinin bireysel iş sözleşmesiyle çeliştiği durumlarda bireysel iş sözleşmesinin işçi lehine olan kısmı esas alınacaktır. Somut uyuşmazlıkta meseleye sadece yevmiye ücreti üzerinden bakıldığında bireysel iş sözleşmesindeki hükmün işçi lehine olarak aynen uygulanmaya devam edilmesi gerektiği akla gelebilir ancak bu yaklaşım doğru değildir. Şöyle ki; ücret yevmiyeden ibaret olmayıp ücrete ek ödemeler ile birlikte bir bütün olduğundan asıl kıyaslanması gereken davacının bireysel iş sözleşmesi ile çalışırken eline geçen aylık ücret ile daha sonraki aylarda TİS ‘e göre ödenen aylık ücrettir. Buna bakıldığında ise toplu iş sözleşmesi ile getirilen yevmiyeye ek ödemeler nedeniyle yevmiye ücreti düşmüş görünse dahi aslında işçinin eline geçen parada açık bir artış olduğu görülmektedir ve bu durum tarafların da kabulündedir. Hâl böyle olunca sadece yevmiye miktarının düşürülmesinden yola çıkıp, ilave getirilen haklar görmezden gelinerek hak talep etmek doğru değildir. Netice itibariyle, bireysel iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerine ay sonunda ele geçen ücret olarak bakıldığında ki doğru bakış açısı budur, toplu iş sözleşmesi işçinin daha lehine olduğuna göre sadece yevmiyenin düşürülmüş olması kıyasa esas alınması gereken ücretin düşürülmesi anlamına gelmediğinden hukuki dayanaktan yoksun olan davanın tamamen reddi gerekir şeklindeki kanaatim nedeniyle aksi yöndeki sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 20.02.2017 Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Avukatın danışıklı icra takibi ve haciz, satış işlemleri yapmasının zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçu oluşturacağı DAVA VE KARAR: Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre ye icra müdürünün tebligat yapılan kişilerin varlığını araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı -hatalı tebligat - bakanlığa açılan dava -görev Davacı M.. S.. vekili Avukat S.. B.. tarafından, davalılar T.C. Posta Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü vdl. aleyhine 19/12/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca Muhatabın bilinen adresine çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iadesi halinde, 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılabilir. Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Ö. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunu Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?