Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21360 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7826 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, hafta tatili, dini ve bayram tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde 18/12/2000 tarihinde İş Kanunu kapsamında “idari işler yöneticisi” olarak çalışmaya başladığını, emeklilik süresinin dolması sebebiyle 03/08/2012 tarihinde kendi isteği ile sona erdirdiğini, davacının fesih tarihindeki aylık ücretinin ikramiye hariç 3.953,25 TL net ve 6.390,20 TL brüt olduğunu, müvekkilinin davalı işyerinde 19/12/2008 tarihine kadar haftanın 5 günü 08:30-18:00 saatleri arasında, 19/12/2008 tarihinden fesih tarihine kadar ise 08:00-17:00 saatleri arasında çalıştığını, ancak müvekkilinin gerek akşam 18:00 ve 17:00'den sonra gerekse Cumartesi-Pazar günleri ve dini -milli bayram tatil günlerinde işin yoğun olduğu günlerde sürekli çalıştığını, bu hususun dosyaya ibraz ettikleri 2008-2009-2010-2011 ve 2012 yıllarına ait kapı giriş-çıkışları ile açıkça tespit edilebileceğini, hal böyleyken davalı işverenin müvekkilinin fazla çalışma, hafta tatili ve dini-milli bayram çalışmaları karşılığı ücretlerini ne çalışma süresi içinde ne de fesih tarihinde müvekkiline ödenmediğini, ayrıca davalı işyerinde haftalık çalışma süresinin 08:30-18:00 saatleri arasında çalışılan dönemde 42,5 saat, 08:00-17:00 saatleri arasında çalışılan dönemde ise 40 saat olduğunu, buna göre ilgili yasal düzenleme çerçevesinde fazla mesai ücretlerinin haftalık 45 saate kadar olan kısmının fazla sürelerle çalışma olarak saatlik ücretin %25 arttırılması şeklinde hesaplanarak ödenmesi gerektiğini, ayrıca davalı işyerinde cumartesi günleri yapılan çalışmaların saatlik ücretin %50 arttırılmasıyla, Pazar ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmaların ise saatlik ücretin %100 arttırılması ile hesaplanarak ödendiğini ileri sürerek,fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 18/12/2000 tarihli iş sözleşmesine istinaden, müvekkili şirketin Finans ve İdari İşler Direktörü Genel İdari İşler Departmanında “ İdari İşler Yöneticisi” olarak görev yapan davacının, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısının ilgili mevzuatın öngördüğü koşullar dahilinde dolması nedeniyle 03/08/2012 tarihinde istifa suretiyle işten ayrıldığını, davacıya çalıştığı süre boyunca hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatının eksiksiz olarak ödendiğini, yukarıda belirtilen ödemeler dışında davacının işyerindeki çalışmalarının esas alınarak ve yeni bir iş bulana kadar ek kaynak oluşturabilmesini temin amacıyla da davacıya net 11.150,08 TL tutarında ödeme yapılabileceğinin teklif edildiğini, davacının da bu teklifi ettiğini, bunun üzerine müvvekkili şirket ile davacı arasında işyeri özlük dosyasında yer alan “Mutabakat Zaptı ve Beyanı” imzaladığını, mezkur Mutabakat Zaptı ve Beyanından da anlaşılacağı üzere, her nam altında olursa olsun herhangi bir alacağı, talebi, hakkı bulunmadığını, hür iradesiyle beyan ettiğini, bu belge doğrultusunda davacının talebine cevaz verilemeyeceğini, aksi durumda müvekkili şirketin iyiniyetinin suistimal edilmesi anlamına geleceğini, ayrıca davacının aynı belgede davalı şirketi her türlü dava ve haklarından kesin ve gayrıkabili rücu olarak ibra ettiğini, davacının davalı işyerindeki çalışma süresi boyunca çoğunlukla gece geçe saatlere kadar çalıştığı yönündeki iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili şirketin işyerinin genel tatil, dini ve resmi bayramlarda çalışan bir işyeri olmadığını, hal böyle iken davacının bu yöndeki iddialarının haksız, yersiz ve mesnetsiz olduğunu, ispat yükü kendisine düşen davacının fazla mesai yaptığını, hafta tatili ve resmi tatillerde çalıştığını somut ve sağlam delillerle ispatlaması gerektiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını savunarak ,davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece,tarafların iddia ve savunmaları, davacıya ait SGK dökümleri, tanık beyanları, hesap bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıya ait işyerinde 18/12/2000-03/08/2012 tarihleri arasında belirsiz süreli hizmet akdi ile çalıştığı,davacı tarafça verilmiş 02/08/2012 tarihli 3600 gün ve 15 yıl hizmet süresini doldurduğundan verilmiş bir istifa dilekçesinin bulunduğu,taraflar arasında 03/08/2012 tarihli "Mutabakat Zaptı ve Beyanı" başlıklı yazı imzalandığı,bu metnin 2 nolu paragrafında yeni bir iş bulana kadar personele ek bir kaynak oluşturabilmesini teminen personele 11.150,08 TL ödenebileceğinin teklif edildiği, davacının da bu teklifi kabul ettiğinin yazılı olduğu, metinde ihbar tazminatı ibaresi kullanılmadan 11.150,08 TL'nin ihbar tazminatı olarak ödenmesinin teklif edildiği, davacının da bu teklifi kabul ettiği ,ayrıca davacıya teklif edilip ödenen miktar tamda davacının 56 günlük ihbar tazminatına karşılık gelen miktar olduğu,bunun tesadüfen olduğunu kabul etmenin hayatın ve iş dünyasının tabiatına aykırı olduğu, metinden davacının davalı işyerinden çıktıktan sonra yeni bir işte çalışmak istediği ve bunun için yeni bir iş bulana kadar davacıya ek bir kaynak olarak ödeme yapıldığının belirtildiği, davacı tarafın iddia ettiği gibi ve mutabakat zabtında da belirtildiği gibi davacıya ihbar tazminatı da ödeneceği teklif edilerek kendisinden istifa dilekçesi alındığı, yapılan 11.150,08 TL'lik ödemeninde buradan kaynaklandığı, davalı tarafın iddia ettiği gibi bu ödemenin fazla mesai alacağına yada prim alacağına karşılık ödenmediği zaten kıdem ve ihbar tazminatı tablosunda da bu ödemenin ek ödeme olarak belirtildiği, şayet davalının iddia ettiği gibi bu ödeme fazla mesaiye yada bir başka alacağa karşılık yapılmış olsaydı bunun açıkça yazılmasının gerektiği ,bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere hesaplamalar tanık beyanlarına göre değil, davacının imzasını taşımasalar da, içeriği itiraza uğramayan bordrolara ve davacının işe giriş-çıkışlarını gösteren işyeri kayıtlarına göre yapıldığı için takdiri indirim yapılmadığı,sonuç olarak taraflar arasında varılan mutabakata göre davacıya 56 günlük ihbar tazminatının ödenmesi karşılığı davacının istifa dilekçesi verdiği, yapılan ödemenin fazla mesai alacağına karşılık yapılmadığı, bu nedenle ödenen miktarın fazla mesai alacağından mahsubunun gerekmediği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dosyada bulunan işyerine ait Çalışan Yönetmeliğinde haftalık çalışma süresinin 45 saat belirlenmesine rağmen bilirkişi raporunda 40-42,5 saat olarak fazla süreli çalışma hesabının yapılması hatalıdır Mahkemece davacının haftalık 45 saati aşan fazla çalışma varsa bunun hüküm altına alınması gerekir.3-Davacının hafta tatili alacağı ve ulusal bayram ve genel tatil alacağı taleplerinin ispat edilemediğinden reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.