MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Yerel mahkeme kararının davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 18.02.2016 gün ve 2013/555 Esas, 2014/295 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, davacının davalı işyerinde 20.06.2012-19.06.2013 tarihleri arasında 1 yıl süre ile çalıştığı, bunun davalı tarafından da beyan edildiği, davalı tarafça davacının 17-18-19.06.2013 tarihlerinde devamsızlığı ile ilgili tutanaklar düzenlendiği tutanak mümzilerinin tanık olarak dinlendiği, tanık ...’in davacının makinecisi ile anlaşamadığını söylediğini, tanık ...’ın davacının devamsızlığı ile ilgili beyanda bulunmadığı, tanık ...... davacının hangi sebeple işe dönmediğini bilmediğini beyan ettiği davalının devamsızlık savunmasının ispat edilemediğini, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı gerekçesi ile bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir. Direnme kararısüresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizin devamsızlık olgusunun işyeri kayıtları ile kanıtlandığı bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerektiği, yine davacının 20.06.2012-17.06.2013 tarihleri arasında çalıştığı yıllık izin için bir yıllık kıdem koşulunu taşımadığı, davacının fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin de 20.06.2012-17.06.2013 tarihlerinde çalıştığından buna göre hesaplanması gerektiği gerekçesi ile verilen kararına karşı yerel mahkemece davacının davalı işyerinde 20.06.2012-19.06.2013 tarihleri arasında 1 yıl süre ile çalıştığı, bunun davalı tarafından da beyan edildiği, davalı tarafça davacının 17-18-19.06.2013 tarihlerinde devamsızlığı ile ilgili tutanaklar düzenlendiği tutanak mümzilerinin tanık olarak dinlendiği, tanık ...’in davacının makinecisi ile anlaşamadığını söylediğini, tanık ...’ın davacının devamsızlığı ile ilgili beyanda bulunmadığı, tanık Mehmet Ergün’ün davacının hangi sebeple işe dönmediğini bilmediğini beyan ettiği davalının devamsızlık savunmasının ispat edilemediğini, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı gerekçesi ile direnilmiş olup, davalı tanıkları davacının devamsızlık olgusunu beyan etmişlerse de devamsızlığın nedeni konusunda ifadelerinin birbiriyle çeliştiği, halen çalışmaya devam eden davacı tanığı Celal Vardal ile ...’nın beyanı ve bir kısım tutanak tanığının davacının yıllık izne gittiği yönündeki beyanlarından davacının işverence ücretsiz izne çıkarıldığı, ancak davacının ücretsiz izne rızası bulunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığı, rızası dışında ücretsiz izne çıkarılan işçinin iş sözleşmesinin daha sonra devamsızlık tutanakları tutularak 25.06.2013 tarihli fesih bildirimiyle sona erdirildiği, 27.06.2013 tarihli işten ayrılış bildirgesinde çıkış kodunun “29” değil “22” olarak gösterildiği, feshin haklı nedene dayanmadığı; fesih bildiriminde davacının iş sözleşmesinin 19.06.2013 tarihinde sona erdirildiği ifade edilmekteyse de o gün devamsızlık tutanağının tutulduğu, işverenin fesih iradesini 25.06.2013 tarihli fesih bildirimiyle kullandığı, davacının kurum kayıtlarına ve Haziran/2013 bordrosuna göre 20.06.2012-19.06.2013 tarihleri arasında sigortalı gösterildiği, davacının 365 günlük dönemin tamamında hizmet akdiyle çalıştığı, 20.06.2013 gününün 2. çalışma yılının ilk günü olacağı bu nedenle davacının bir yıllık kıdem süresini de doldurduğunun kabulünün gerektiği bu nedenle direnmenin yerinde olduğu ve yerel mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.