Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21345 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5996 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili özetle; davacının davalıya ait şirkette 01.09.2006-23.10.2010 tarihleri arasında börekçi ustası olarak 1.100 TL (net) ücretle çalıştığını, yasal hakkı olan zam talebinde bulunması nedeniyle davalı şirket tarafından 23.10.2010 tarihinde iş akdine son verildiğini, işyerinde 23.00-10.00, 11.00 saatleri arasında mesai yaptığını, fazla mesai, genel tatil ücretleri, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacakları ödenmediği gibi, sigorta primlerinin de gerçek ücret üzerinden bildirilmediğini, söz konusu alacaklarının tahsili için Bakırköy 3. İş Mahkemesinde 2010/825 Esas ile açılan davada, ekonomik nedenlerle bilirkişi ücretinin zamanında yatırılmaması nedeniyle davanın "dava şartı noksanlığından usulden reddine" karar verildiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, asgari geçim indirimi, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili özetle; davacının işyerinde 24.00-06.30 saatleri arasında çalıştığını, davacının Anadolu yakasına taşınması nedeniyle işe gidip gelmesindeki zorluk nedeniyle işten kendi isteği ile ayrıldığını, davacıya gönderilen 27.10.2010 tarihli ihtarname ile 25.10 ve 26.10.2010 tarihlerinde işe mazeretsiz gelmediği, haklı mazeretini bildirmesi halinde işe devam edebileceği, geçerli mazeretinin bulunmaması halinde, iş sözleşmesinin feshedileceğinin davacıya bildirildiğini, davacının işe davet edilmesine rağmen geri dönmemesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının haftada bir gün izin kullandığını, fazla mesai yapmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; fazla mesai ücreti talebinin reddine, diğer taleplerin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir 2-Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde, yasal hakkı olan zam talebinde bulunması nedeniyle davalı tarafından 23.10.2010 tarihinde iş akdine son verildiğini iddia etmiştir. Davalı işveren ise; davacının Anadolu yakasına taşınması üzerine işe gidip gelmesindeki zorluk nedeniyle işten kendi isteği ile ayrıldığını, davacıya mazeretini bildirerek işe geri dönmesi için ihtarname çekilmesine rağmen davacının işe geri dönmediğini, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmadığını savunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden yatırılmadığı ve davacıya yasal olarak ödenmesi gereken asgari geçim indirimlerinin de işverence zamanında ödenmediği, iş akdinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatının kabulü yerinde ise de; iş akdini haklı nedenle de olsa fesheden işçi ihbar tazminatına hak kazanamayacağından ihbar tazminatı talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulü hatalıdır. F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.