Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21334 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5972 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ikramiye, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle, davacının davalı işyerinde Haziran 1993 tarihinden 21.03.2012 tarihine kadar kesintisiz olarak hamaliye ve depo işçisi olarak en son net 1.185,00 TL ücretle çalıştığını, 1998 yılında müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında sigortadan girdi çıktı yapıldığını, ücretinin asgari ücret kısmının banka aracılığıyla geri kalanının elden ödendiğini, davalı işyerinde önceleri altı ayda bir ikramiye uygulaması varken 4 yıl sonra ikramiyenin kaldırıldığını, çalışma saatlerinin hafta içi ve Cumartesi günü 08.00-18.00 arası olduğunu, 1,5 saat ara dinlenme verildiğini, yasal sınırı aşan fazla çalışmalarla ve hafta sonu çalışmalarıyla ilgili ücret ödenmediğini, milli bayramlarda çalışma yapıldığını, ücretinin ödenmediğini, 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme gününü tamamlaması sebebiyle 22.05.2012 tarihli başvurusu üzerine SGK dan 21.03.2012 tarihli kıdem tazminatına esas yazı verildiğini, yazıyı muhasebeye verdikten sonra çalışmaya devam ederek davalı şirketten cevabını beklerken iki hafta sonra davalı tarafından işten çıkartıldığını, işçilik haklarının ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve ikramiye alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili özetle; davacının 11.06.1993 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığını, 18.03.1998 tarihinde kendi isteğiyle ayrıldığını, daha sonra 25.03.1998 tarihinde başka bir işveren yanında çalışmaya başladığını, 01.05.1998 tarihinde bu işyerinden ayrıldıktan sonra tekrar davalıya başvurduğunu, işyerinde 05.06.1998 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının kesintisiz çalıştığı ve bilgisi dışında sigortadan girdi çıktı yapıldığı iddiasının asılsız olduğunu, davacının ücretinin net 635,00 TL brüt 886,99 TL olduğunu, ücretinin banka aracılığıyla yatırıldığını, ... tarafından verilen 21.06.2012 tarihli belgede 05.06.1998-13.04.2012 tarihleri arasında brüt 886,99 TL ücretle çalıştığı hususunun tespit edildiğini, işyerinde ikramiye uygulaması olmadığını, işyerinde haftada 45 saatten fazla çalışılmadığı gibi milli bayramlarda da çalışma olmadığını, davacının emeklilik konusunda belge sunmadığını, başvuruda bulunmadığını, davacının 13-14-16 Nisan 2012 tarihlerinde mazeretsiz olarak işe gelmediğini, bu hususta tutanak düzenlendiğini davacının izinsiz olarak işe gelmediği süre içerisinde ... 5. Noterliğinin 13.04.2012 tarihli ihtarnamesi ile prim ve hizmet süresi dolması sebebiyle iş akdinin feshi ile tazminat talep ettiğini, ihtarnamenin 16.04.2012 tarihinde işverene ulaştığını, davacının işyerinde çalışırken resmi belge sunmaması sebebiyle kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; feshin işverence haksız olarak yapıldığı gerekçesiyle, kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne, fazla mesai ve genel tatil ücreti taleplerinin kısmen kabulüne, hafta tatili ücreti ve ikramiye alacağı taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir 2-Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde 21/03/2012 tarihinde SGK’dan emekliliğe hak kazandığına dair belge aldığını, işverene bu belgeyi sunduktan sonra 2 hafta daha çalışarak tazminatlarının ödenmesini beklediği sırada işverence iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia etmiştir. Davalı işveren ise, davacının 13-14-15/04/2012 tarihlerinde mazereti olmadan devamsızlık yapması nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini savunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 21/03/2012 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan yaş hariç prim ödeme ve hizmet süresi koşullarını tamamlayarak kıdem tazminatına hak kazandığına dair belge aldığı, 13/04/2012 tarihinde de işverene bir ihtarname çekerek iş akdini emeklilik nedeniyle feshettiğini belirterek kıdem tazminatının ödenmesini istediği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı tarafından iş akdinin 13 Nisan ve sonraki günlerde devamsızlık nedeniyle haklı olarak feshedildiği savunulmuş ise de; iş akdinin işçi tarafından daha önceden feshedildiği ve feshin haklı nedene dayandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatının kabulü yerinde ise de; iş akdini haklı nedenle de olsa fesheden işçi ihbar tazminatına hak kazanamayacağından ihbar tazminatı talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulü hatalıdır. 3-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun, hükümde belirtilmemesinin HMK‘nun 297. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.