Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2129 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 30216 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; davacının kesintisiz şekilde 02.05.2005 - 23.09.2013 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde uluslararası tır şoforü olarak çalıştığını, her iki davalının ortakları, yöneticileri, faaliyet adresleri, iştigal alanları ve ticaret sicili adreslerinin aynı olduğunu, müvekkilinin 19.11.2007 tarihinde emekli olduğunu ve birinci davalıdan sigorta çıkışı yapıldığını, bu sırada asgari ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanarak kendisine ödendiğini ancak bu ödeme çalışma devam ederken yapıldığından yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince sadece kıdem tazminatı avansı olarak kabul edilmesi gerekeceğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık izin, fazla mesai ve tatil alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir. B) Davalıların Cevabının Özeti:Davalılar vekili; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, her iki işverenliğin ayrı tüzel kişilikler olduğunu, davacının 02.03.2005 - 19.11.2007 tarihleri arasında l nolu davalı işverenlik nezdinde çalıştığını ve emekli olarak işten ayrıldığını, kendisine bu döneme ait kıdem tazminatının bizzat bordro imzalatılarak ödendiğini ve davacının müvekkili şirketi ibra ettiğini, ihbar tazminatına ise hak kazanmadığını, davacının bir süre sonra 2 nolu davalı işverenlik nezdinde işe başlayarak 11.01.2008 - 04.10.2013 tarihleri arasında çalıştığını, 25-26-27.09.2013 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz olarak devamsızlık yaptığını, bu tarihler sonrasında da işe devam etmediğini, kendisine gönderilen 27.09.2013 tarihli ihtarname ile devamsızlığı hakkında geçerli mazeret sunması istendiğini ancak yanıt alınamadığından iş akdinin feshedildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, tüm süre boyunca asgari ücretle çalıştığını, ek ücret niteliğinde hiçbir ek ödeme yapılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davalı ... Nakliyat ve Tic. A.Ş. yönünden davacının bu şirketteki çalışmasının emeklilik ile son bulduğu gerekçesiyle davanın reddine, diğer davalı şirket yönünden ise davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsiline hükmedilmiştir.D) Temyiz:Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Ulusal bayram genel tatil ücretinin hesabı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davalı işverenin ıslaha karşı süresinde zamanaşımı itirazı gözetilerek yapılan hesapta dava dilekçesi ile istenen 500,00 TL lik kısmın ıslaha karşı zamanaşımına uğramayan kısma ilave edilerek karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan hesaba itibarla hüküm kurulması isabetsizdir.Diğer yandan mahkemece bilirkişinin hesapladığı ulusal bayram genel tatil ücretine 1/3 oranında takdiri indirim uygulanmıştır. Davacının ulusal bayram genel tatil çalışma günleri yurtdışı giriş - çıkış kayıtlarından hesaplanmış olup, bu nedenle ulusal bayram genel tatil çalışma ücretinden takdiri indirim yapılmaması gerekirken alacağın takdiri indirim yapılarak hüküm altına alınması hatalıdır.3-Davacının 02.03.2005 - 19.11.2007 ile 11.01.2008 - 04.10.2013 tarihleri arasında iki dönem halinde çalıştığı yönündeki tespit yerinde ise de, ilk dönem çalışma süresinin sonu olan 19.11.2007 tarihi itibariyle davacının aldığı sefer primi ekli ücret tespit edilip, bu ücrete göre kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretleri yönünden hakedişleri belirlenmeli, ödeme tam ise şimdiki gibi ilk dönemin tasfiye edildiği kabul edilmeli, ödeme eksik ise bakiyesine hükmedilmelidir. 19.11.2007 tarihi itibariyle davacının aldığı ücret üzerinden hakedilen tazminat ve alacak hesaplanmaksızın ilk dönemin tasfiye edildiğinin kabulü ile sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.4-Taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık da, davacının ücret alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır. İşveren delil listesinde hesap numarası vererek ekstrenin bankadan celbi talebinde bulunmuştur. Mahkemece hüküm altına alınan son 23 günlük ücret alacağı yönünden ilgili döneme ilişkin banka hesap ekstresi celp edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması da hatalıdır. F) SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.