MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Taraflar arasındaki, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.06.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat... ile karşı taraf adına Avukat............ geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, prim ödeme gün sayısını fazlasıyla tamamladığını, 20.09.2009 tarihli dilekçe ile Sosyal Güvenlik Kurumu .... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ..... Sosyal Güvenlik Merkezi'ne başvurarak bu durumun belgelendirildiğini, kurumdan aldığı aynı tarihli yazı ile sigortalılık süresinin 18 yıl ve prim ödeme gün sayısının 3916 gün olduğunun anlaşıldığını, söz konusu belgeye dayanarak iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı ödenmesini talep ettiğini, davalı bankanın kıdem tazminatı ödemeye yanaşmaması üzerine, ..... Noterliği kanalı ile keşide ettiği 02.10.2012 tarihli bir ihtarnameyle hak kazandığı 23.617,58 TL kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiği, bankanın cevap vermemesi üzerine kıdem tazminatı için icra takibi yapıldığını, borca haksız itiraz eden borçlunun asgari % 20 icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesine, borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş akdini 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesi kapsamında emekliliğe hak kazandığını iddia ederek haklı nedenle iş akdini feshettiğini belirtmiş ise de; davacının gerçek manada yasanın emekli olacaklara sunduğu hakkı kötü niyetli olarak kullanma yolunu tercih ettiğini, davacının 01.10.2012 tarihinde müvekkil bankadan istifa ederek ayrıldığını ancak 08.10.2012 tarihinde başka bir firmada işe başladığını savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, başka bir yerde çalışma iradesini saklayan işçinin kanunun kendisine tanıdığı hakkı kötüye kullanarak kıdem tazminatı alamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı, başka yerde işe başlamasının Anayasal çalışma özgürlüğü kapsamında olduğu ve kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesi ile temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bentte "506 sayılı kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlamak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle" işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. Şüphesiz işçinin bu ayrılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve Anayasal temeli olan çalışma hakkının ortadan kaldırılması beklenmemelidir. Bu itibarla işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem kazanmaktadır. Somut olayda, davacının 18 yıl prim ödeme gün sayısını ve 3916 gün sigortalılık süresini doldurarak yasanın aradığı şartları taşıdığı anlaşılmaktadır. Davacı davalı işyerine gönderdiği ihtarnamesinde SGK yazısını da ekleyerek kıdem tazminatının ödenmesini talep etmiştir. Kaldı ki davacı 20.09.2009 tarihinde SGK ya başvurmuş, 02.10.2012 tarihinde de işverene ihtar çekmiştir. Davacının işten ayrıldığı tarihten sonra yeniden çalışması Anayasal Hakkı olan çalışma hakkını ortadan kaldırmaz. Davacının davasının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.