Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21030 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 34081 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile % 20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin ... projesinde sırasıyla proje sahibi ..., proje yüklenicisi davalı .... ve alt işveren .... bünyesinde 01.11.2012 tarihinden, işten çıkarıldığı 24.12.2013 tarihine kadar, kaynakçı olarak kesintisiz çalıştığını, davacının işçilik alacakları için ..., alt işveren .... ve davalı aleyhine .... İş Mahkemesi'nde 2014/105 esas sayısı ile dava açıldığını ve 28/01/2015 tarihinde karar verildiğini, bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemece karar verilen miktarlar dışındaki bakiye miktarlar yönünden davalı .... ve alt işveren .... aleyhine .... İcra Müdürlüğünün 2015/3536 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu davalının, borca, fer'ilerine ve yetki ve usulsüz tebligat yönünden itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, takip dosyasına haksız ve kötü niyetli yapılan itirazın iptaline, .... İcra Müdürlüğü'nün 2015/3536 esas sayılı takibinin devamına, borçlu olduğu açık olmasına rağmen borcunu inkar etmiş olması nedeniyle, borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; davacı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir hizmet akdi bulunmadığını, icra takibine itiraz dilekçesinde de belirtildiği gibi takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, müvekkili şirketin merkezinin ... olduğunu, yetkili icra dairesinin de ... icra müdürlükleri olduğunu, öncelikle yetki itirazının incelenerek karara bağlanması gerektiğini, müvekkilinin söz konusu hukuki ilişkideki sıfatının asıl işveren değil ihale makamı olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın reddine hükmedilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:Davanın dayanağını oluşturan icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Mahkemece, takip konusu alacağın niteliği dikkate alındığında, yetkili icra dairesinin genel yetkili olan borçlunun ikametgahındaki icra dairesi olduğu, ticari şirket olan borçlunun ikametgahı da Türk Medeni Kanunu’nun 51. maddesinde belirtildiği gibi kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğundan ... İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğu, .... İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu, alacaklı tarafın icra takip dosyasını yetkili icra dairesine intikal ve borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ ettirmeden önce ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olamayacağı, itirazın iptali davası koşulları oluşmadığı, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç hatalıdır.Dairemizden daha önce geçen ve davacının işçilik alacaklarına yönelik olan 2015/10714 Esas sayılı dosya ile ( ... İş Mahkemesi'nin 2014/105 esas sayılı dosyası) proje sahibi .... ile davalı .... ve .... arasında asıl - alt işverenlik ilişkisi bulunduğu hususu kesinleşmiş olup, davacı işçinin, davalı .... yanında alt işveren .... aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2015/3536 esas sayılı dosyası ile başlattığı ilamsız icra takibinde borçlulardan biri olan alt işveren .... nin adresi itibariyle (...) ... icra dairelerinin yetkili olduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı anlaşıldığından, işin esasına girilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.F) SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.