Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20636 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 33131 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; davalı ... nin sahibi ...'ın davacıdan teminat olarak aldığı 150.000,00 TL lik senedi icraya koyduğunu, davalılardan ...'ın, davacının sözkonusu senetle ilgili şikayeti nedeniyle alınan ifadesinde davacıya 300.000,00 TL borç verdiğini beyan ettiğini ancak sigortalı ustabaşı olarak çalışan davacıya bu miktarda borç verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek, ... İcra Müdürlüğünün 2014/4498 Sayılı icra dosyası üzerinden yürütülen takip nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. B) Davalıların Cevabının Özeti:Davalılar vekili; davacının taşeron olması nedeniyle davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirketin yetkilisi ...'tan nakdi borç aldığını ve takibe konu senedi verdiğini, davacının iddialarını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini savunmuşlardır. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, dosya içinde bulunan Kinesis inşaat hakediş raporu başlıklı 07/11/2013 tarihli belgenin taşeron bölümünde ...'nin imzasının bulunduğu, devamında yer alan diğer hak ediş raporlarında da yine davacı ...'nin belgelere taşeron sıfatıyla imza attığı, 17/12/2013 tarihli el yazısı ile yazılmış, başlığında "... Şantiyesi Yönetimine" yazan iki sayfadan ibaret yazıda ...'nin taşeron sıfatıyla işin bitimine ilişkin taahhütlerde bulunduğu, yine 12/12/2012 tarihli el yazısı ile yazılan beyanlarında da benzer taahhütlerde bulunduğu, 13/12/2013 tarihli yazıda bazı blok ve katların döşeme ve çatı katını 17/01/2014 tarihinde bitireceğini taahhüt ettiği, 16/12/2013 tarihli yazısında ise personel sayısını arttıracağını taahhüt ettiğinin görüldüğü, her ne kadar davacı davalılardan Kinesis inşaat şirketi yanında işçi olarak bulunduğu dosyada bulunan yazılı belgelerden anlaşılıyor ise de, dosya içinde bulunan Cumhuriyet Savcılığı dosyasında müşteki olarak görünen işçi ve davacı ...'nin diğer davalı ... hakkında yaptığı açığa atılan imzanın kötüye kullanılması iddiasına dair takipsizlik kararı verildiği, dava konusu senetin işçilik sıfatıyla alındığına dair dosyada hiç bir kanıtın olmadığı, bu senedin taşeron temsilcisi sıfatıyla verildiğinin açıkça anlaşıldığı gerekçeleriyle Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. Mahkemece savunmaya değer verilerek davacının davalının işçisi olmadığı, taşeron olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de, davalılar davacıyla taşeron olarak iş yaptıklarını iddia etmelerine rağmen yazılı bir taşeronluk sözleşmesi sunulmamıştır. Davalılardan Kinesis Şirketi'nin taşeron olarak kabul ettiği bir kimseyi sigortalı göstermiş olması da olağan akışa aykırıdır. Tanık anlatımlarına bakıldığında, davalı şirket tanıkları, davacının işyerinde ustabaşı olduğunu, işçileri sevk ve idare ettiğini, inşaatta çalışan yaklaşık 120 işçinin maaşının davacının hesabına yattığını ve şantiyede çalışan işçilere maaşlarını davacının dağıttığını belirtmişlerdir. Taşeron olduğu iddia edilen davacının davalı şirket tarafından sigortalı gösterilmesi, davalı tarafından davacıya ait işe giriş bildirgesi sunulması, davalının taşeronluk ilişkisini gösterir yazılı bir sözleşme sunamaması ve davacı tanıklarının ifadeleri karşısında, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin hizmet akdi olduğu anlaşıldığından Mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının taşeron olduğunun kabulü ile görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 22/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.