MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, dava hakkında yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; davacının her iki davalıya ait tır araçlarında 24/06/2008 - 22/01/2016 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini işleri sürerek, öncelikle işe alınırken tüm şoförlerden ve müvekkilinden de alınan boş teminat senedinin iptali ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai, ücret ve tatil çalışma ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalılar vekili ; eski ünvanı ..., yeni ünvanı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, feshin haklı nedenle yapıldığını savunarak, davacı istemlerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı ....'nin merkezinin ... ilinde bulunduğu, davalı ...'nin merkezinin de yine ...'da bulunduğu, davacının tır şoförü olup yetkili mahkemenin Bursa İş Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle ... İş Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:Somut uyuşmazlıkta, yetkili mahkemenin hangi iş mahkemesi olduğu uyuşmazlık konusudur.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemelerini belirlemiştir. Buna göre, “iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.”İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetki kurallarına uygun olup buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemelerini de yetkili kılmaktadır.İş mahkemesine açılan dava, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.Türk Medeni Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca gerçek kişi yönünden “Yerleşim yeri sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir”. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh sayılması gerekir. Aynı kanununun 49. maddesi uyarınca da, “Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. Bu yer de genelde merkezin bulunduğu yerdir(Dairemizin 23.06.2008 gün ve 2008/17468 Esas, 2008/17262 Karar sayılı ilamı). Yetkili mahkemenin belirlenmesinde önemli olan işin yapıldığı yer, bir başka anlatımla işyeri tanımına 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nda yer verilmemiştir. İşyeri tanımına 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde yer verilmiştir. Buna göre “İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir. İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür.” Bir yer, ancak işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunmaktaysa, o işyerinden sayılacaktır.İş veya toplu iş sözleşmesinin tarafları, davalının yerleşim yeri ve işin yapıldığı yer dışındaki bir mahkemenin yetkili olduğuna dair düzenleme yapmaları, 5521 sayılı kanunun 5. maddesinin son cümlesi gereğince sözkonusu düzenlemeyi geçersiz kılar. Bu düzenleme emredici bir kuraldır. İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan davalı tarafça süresinde yapılmasa da hakim tarafından kendiliğinden bu husus göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hakim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir(Dairemizin 26.05.2008 gün ve 2008/20378 Esas, 2008/12778 Karar sayılı ilamı).Dosya içeriğine göre davacıya ait işten ayrılış bildirgesi ve ibranamede işveren olan davalı ....'nin adresi olarak ... belirtilmiştir. Diğer taraftan diğer davalı ...nin tescil adresinin de ... olduğu anlaşılmaktadır. İşin yapıldığı ve davalılardan birinin genel merkezinin ... İş Mahkemelerinin yargı çevresinde olduğu, buna göre yetkili mahkemenin ... İş Mahkemeleri olduğu açıktır. Bu husus gözden kaçırılarak hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 22/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.