Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2058 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 1095 - Esas Yıl 2017





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, izin ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 12.12.2001–07.04.2005 döneminde çalıştığını, sadece yurtdışında bulunduğu 30.04.2003-30.05.2003 tarihleri arasında çalışılmadığını, gerçekte fazla ücret almakta olduğu halde resmi kayıtlarda kazancı asgari ücret olarak gösterildiğini, davalıya ait işyerinde şef garson olarak saat 11.00-15.00 ile 18.00-02.00 saatleri arasında çalıştığını, dinlenme saatleri olan 15.00-18.00 saatleri arasında bir hafta 1 gün, takip eden hafta 2 olmak üzere ayda toplam 6 defa nöbetçi olarak çalıştığını, hafta tatillerini çalışarak geçirdiğini, hafta tatili yerine hafta içinde kendisine 1 gün izin verildiğini ileri sürerek, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının ilk olarak 24.05.2002 tarihinde işe başladığını, 01.04.2003 tarihinde istifa ederek işyerinden ayrıldığını, davacının 28.04.2003 tarihli ibranamede fazla mesai alacaklarının tamamını aldığını, hiçbir alacağının kalmadığını ibra ettiğini, davacının daha sonra 04.07.2003 tarihinde tekrar işe girdiğini, 07.04.2005 tarihinde tekrar istifa ederek işten ayrıldığını, işten ayrılırken davada taleplerini içine alan ibraname düzenlendiğini ve davacının bunu imzaladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına itibarla davacının haftanın 6 günü 11:00-15:00/18:00-24:00 saatleri arasında çalıştığı, ara dinlenmesini 15:00-18:00 saatleri arasında kullandığı ve haftada 15 saat fazla mesai yaptığı kabul edilip fazla çalışma ücreti alacakları hesaplanmış ise de, yapılan hesaplama dosya içeriğinde mevcut nöbet çizelgeleri ve işyerinde yapılan müfettiş incelemesi neticesinde hazırlanan rapor ile çelişkilidir. Davacının da delilleri arasında yer alan çalışma çizelgeleri ve müfettiş raporu incelendiğinde, davacının haftanın 6 günü 11.00-14.00/19.00-24.00 saatleri arasında yarım saat ara dinlenme ile çalıştığı, işyerinde çalışmaya ara verilen (antrak) 14.00-19.00 saatleri arasında ilk hafta bir gün, ikinci hafta iki gün ve ayda ortalama 6 gün 2 saatlik nöbetlere kaldığı, nöbete kaldığı günlerde günlük 2 saat fazla mesai yaptığı, bunun haricindeki günlerde fazla mesai yapmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacının ayda 12 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek fazla mesai alacağının hesaplanması gerekirken, haftalık 15 saat üzerinden fazla mesai alacağı hesaplayan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.