MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, iş akti sona erince davacıya 13346,11 TL. kıdem tazminatı, 1680 TL. ihbar tazminatı ödendiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının ücretini alamadığı bir fazla mesaisi bulunmadığını, fazla mesai yaptırıldığında puantajlarda gösterildiğini ve bordrolarla imza karşılığı ödendiğini, fazla mesai kısmı bordrolarda boş gözüken aylar için artık davacının fazla mesai ücreti talep edemeyeceğini, ihtirazi kayıtsız imzaladığını, hafta tatili ve bayramlarda çalışması halinde bu çalışmaların ücret bordrolarında çalışılan saatler ile bu saatler karşılığı ödenecek ücretlerin çok açık gösterildiğini, davacının bunları imzladığını, artık davacının fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti veya ulusal bayaram genel tatil ücreti isteyemeyeceğini, iş aktinde bayram ve genel tatil çalışmalarının aylık ücrete dahil olduğu belirtildiğinden, milli bayram ve genel tatil çalışması sebebi ile artık ücrete hak kazanamayacağını, davacının tatil ve bayram izni kullanmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının izin kağıtlarından anlaşılacağı üzere davacının, hafta tatili yerine ikame edilmek üzere bütün mazeret, tatil ve yıllık izinlerini haftanın diğer günlerinde kullandığını, davacının tatil ve bayram günlerine ilişkin alacağı bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Önceki Mahkeme kararı davalı temyizi üzerine Dairemizin 2009/21843 Esas sayılı ilamı ile taraflar arasında düzenlenen ibranamenin geçerliliği olup olmadığının Mahkeme tarafından ibranamenin aslı getirtilip buna karşı davacı taraftan diyecekleri sorulup ibranamenin geçerli olup olmadığı saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilamından sonra, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, bozmaya uyulduğu, davacı asılın duruşmadaki beyanında davalı işyerinden ayrılırken 13.346,00 TL kıdem tazminatı ve 1.600,00 TL ihbar tazminatı aldığını diğer alacaklarını almadığını beyan ettiği, davacının imzaladığı ibranamede 13.346,00 TL kıdem tazminatı ve 1.600,00 TL ihbar tazminatı rakamlarının bulunduğu, ibraname içeriğinde davacının diğer tazminat taleplerinin kalmadığının yazılı olmasına rağmen davacının bu alacaklarını aldığı yönünde bordro ve başkaca delil ileri sürülmediğinden ibranameye itibar edilemeyeceği, tanık anlatımlarına göre davacının fazla mesaisi haftalık 18 saat olduğu, davacı ulusal ve dini bayram ile genel tatillerde çalıştığını öne sürmüş ise de davacı tanıkları ve dosya kapsamından davacının dini bayramlarda çalışmadığı, milli bayram ve genel tatillerde çalıştığı, davacı tanıklarının davacının haftanın her günü çalıştığını beyan ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dosya içeriğine göre, dava konusu işçilik alacaklarının hesaplanmasına ilişkin ücretin miktarı uyuşmazlık konusudur. .... İş Mahkemesi’nin 2009/608 Esas sayılı dosyasında davacının davalıya karşı açtığı dava sonucunda davacının aldığı ücret miktarları dönem dönem tespit edilmiş ve bu karar Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2014/13143 Esas sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Gerek Uyap kapsamından temin edilen bilirkişi raporu, gerekse eldeki dosya kapsamına göre hükme esas bilirkişi raporlarının karşılaştırılmasında dönemler itibari ile kabul edilen ücretlerin farklı olduğu anlaşılmaktadır.Açıklanan nedenler ile hesaplamalara esas ücret miktarlarının dönemler itibari ile tespitinde Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2014/13143 Esas sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen Mahkeme kararındaki ücretlerin esas alınması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.