MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, sendikal tazminat ile yıllık izin ücreti, boşta geçen süre ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, kazandığı işe iade davası onanan davacının işe iade edilmek için yaptğı başvuruya davalı tarafından cevap verilmediğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, boşta geçen süre ücreti ve işe iade kararı ile hükmedilen sendikal tazminat alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: davaya cevap dilekçesi vermemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının, davalı işyerinde 01/12/2008 tarihinden itibaren çalışmakta iken, 22/06/2012. tarihinde iş akdinin feshedildiği, bunun üzerine davacının, ... İş Mahkemesi’nin 2012/338 Esas sayılı dosyası işe iade davası açtığı ve mahkemenin 2013/418 Karar sayılı karan ile iş akdinin feshinin iptaline ve davacının İŞE İADESİNE karar verilerek, davalı işverenin, davacının süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatmaması halinde, ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının sendikal faaliyet sebebiyle iş akdinin feshedildiği, davacının 12 aylık brüt ücret tutarı olarak belirlenmesine ve davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve sosyal haklarının davacıya ödenmesi gerektiğine karar verildiği, Mahkenin bu kararının, davalı vekili tarafından temyiz edildiği ve söz konusu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 14/11/2013 tarih, 2013/7322 E., 2013/29220 Karar sayılı kararı ile onandığı, 14/11/2013 tarihinde kesinleştiği, davacının, 14/11/2013 tarihli Yargıtay İlamı ile onanarak kesinleşen mahkeme kararı gereğince, ....Noterliğinin 03/01/2014 tarihli, 00272 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yasal süre içinde işe başlamak için işverene başvurduğu, davalı işverenin söz konusu ihtarnameyi 14/01/2014 tarihinde tebellüğ ettiği, davacının işe başlamak için başvurmasına rağmen, davalı işverenin davacıyı işe başlatmadığı gibi, Mahkeme kararı gereğince davacıya ödemesi gereken 4 aylık boşta geçen süre ücreti ile 1 yıllık ücreti tutarı olarak belirlenen sendikal tazminatın ödenmediği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorunda olduğu, aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğuracağı, işçinin işe iade yönündeki başvurusunun ciddi ve samimi olması gerektiği, işçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvurunun geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemeyeceği, 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmazsa feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakların ödenmesi gerektiği, işverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerektiği, işçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılacağı, ihbar ve kıdem tazminatı ile iş güvencesi tazminatının belirtilen fesih tarihindeki emsal işçi ücretine göre hesaplanacağı, iş sözleşmesi geçersiz nedenle feshedilen işçinin süresinde başvurusuna rağmen işe başlatılmaması veya başlatılması halinde çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları geçersiz sayılan feshi izleyen dönem ücretine göre hesaplanacağı, 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorunda olduğu, 4857 sayılı yasanın 21. maddesine göre, davacı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ilişkin ücretini hak ettiği, davacının boşta geçen süre ücreti açısından ilk fesih tarihinden itibaren dört aylık süre içinde meydana gelen artışların dikkate alınması, işe başlatmama tazminatı açısından işe başlatılmadığı tarihteki ücretin dikkate alınması, gerektiği dosyaya uygun bilirkişi raporuna göre belirlenen işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği, 4857 sayılı yasanın geçici 6. maddesi ile yürürlükte bulunan 1475 sayılı yasanın 14 .maddesi gereğince davacının kıdem tazminatını hak ettiği, dört aylık süre ilavesiyle kıdem süresinin ve ücret artışlarının göz önüne alınarak dosyaya uygun düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda, HMK 107. maddesine göre davanın belirsiz alacak davası olduğu, bu nedenle davacının alacağın miktarını tam olarak öğrendiği tarihte iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirttiği miktarı arttırabileceği, bu kısım yönünden de faiz başlangıcının özel düzenleme bulunmaması halinde dava tarihi olacağı anlaşılmakla, davacının kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı isteminin kabulüne karar vermek gerektiği, bilirkişi raporu doğrultusunda, HMK 107. maddesine göre davanın belirsiz alacak davası olduğu, bu nedenle davacının alacağın miktarını tam olarak öğrendiği tarihte iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirttiği miktarı arttırabileceği, bu kısım yönünden de faiz başlangıcının özel düzenleme bulunmaması halinde dava tarihi olacağı anlaşılmakla, davacının yıllık izin alacağı isteminin kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dosya içeriğine göre dava dilekçesinde işe giriş tarihi 01/12/2008 olarak belirtilmiştir. Hizmet dökümünde de aynı tarih gösterilmiştir. Bu nedenle, hem kayıtlara aykırı olarak hem de HMK.nun 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralı ihlal edilerek hizmet süresini 01/02/2008 tarihinden itibaren hesaplayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması hatalıdır.3-Dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak dava olarak açıldığı belirtilmemiştir. Islah dilekçesinde ise faiz talebi bulunmamaktadır. HMK.nun 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralı ihlal edilerek ıslah dilekeçesi ile artırılan kısımlar için de faiz yürütülmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.