Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20521 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 35054 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİDAVA : Davacı, ödenmeyen ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, müvekkili ...'in ... isimli yerel gazetenin sahibi olduğunu, davalı ...'in ise müvekkilinin yanında çalıştığını, müvekkili tarafından davalıya ...Şubesi'nde bulunan 35670687-5001 nolu hesaptan para çekmesi için vekalet verdiğini, davalının yaklaşık dört yıldan beri gazetenin muhasebe işlerini yürütmekte ve almış olduğu vekaletle bu hesaptan para çektiğini, davalının 2010 yılının ortalarında işten ayrıldığını, işten ayrıldığı tarihten bu güne kadar müvekkiline yapmış olduğu tahsilat ve ödemelerin kaydını bildirmediği, müvekkilinin yapmış olduğu incelemede davalının 2008 yılında ... Şubesi'nde bulunan ... nolu hesaptan çekmiş olduğu paraları hesapta göstermediği, 2008 yılına ait 80.000,00 TL civarında bir paranın davalı tarafından çekildiğini, bu paraların müvekkiline ödenmediğinin müvekkili tarafından tespit edildiğini, davalının hangi tarihte bu paralardan nereye ödeme yaptığını bilmedikleri için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı tarafından müvekkiline ait ... Şubesi'nde bulunan 35670687-5001 nolu hesaptan çekilen ve müvekkiline ödenmeyen 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek bankadan davalı işçinin çektiği ama davacı işverene ödemediği ileri sürülen paraları istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, müvekkili ...'in davacının sahibi olduğu "... Gazetesi" adlı yerel gazetede yaklaşık 7 yıl süreyle çalıştığını, ancak müvekkilin iş akdinin işveren tarafından 2010 yılı içerisinde davacı tarafından tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin iş aktinin haksız ve bildirimsiz feshinden sonra davacı ...'e karşı ... İş Mahkemesi'nde 2010/1210 Esas numarası ile kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının tahsili amacıyla 05/12/2010 tarihinde 10.000,00 TL talepli kıdem tazminatı ve alacak davasının açtığını, davacı ... aleyhine açılan davanın dava dilekçesinin tebliğinden sonra davacı tarafın müvekkiline karşı İş Mahkemesi'nde açmış olduğu kıdem tazminatı ve alacak davasından vazgeçirip davasından feragatini sağlamak amacıyla önce tarafların ortak tanıdıkları aracılığıyla davasından vazgeçirmeye çalıştığını, müvekkilinin İş Mahkemesindeki davasından vazgeçmeyeceğini belirtmesi üzerine işbu davayı 19/01/2011 tarihinde açtığını, davacının sahibi olduğu ... Gazetesi'nde yayınlanan resmi ilan/ihale/ilan/ilam bedellerinin davacının ... Şubesinde bulunan ... nolu hesabına resmi ilan ücreti olarak yatırıldığı bir hesap olduğunu, müvekkiline verilen vekaletname ile de müvekkiline bu hesaptan para çekme yetkisi verildiğini, müvekkilinin bu resmi ilan ücretlerini vekaletname ile çektikten sonra davacı ...'in talimatları doğrultusunda gazetenin masraflarını ve yine gazetenin diğer giderlerini davacının talimatları doğrultusunda ödediğini, müvekkilinin dava dilekçesinde belirtildiği gibi davacının muhasebeci olmadığını, müvekkilinin resmiyette gazetede haber muhabiri olarak çalıştırılmasına karşılık bu iş dışında davacının ve ailesinin her türlü özel işlerinde de çalıştırıldığını, ilan gelirinin belli olduğunu, Valilik tarafından da davacıya bildirildiğini, davacının ilan gelirini bilmemesinin, davalının bu geliri çekip de davacıya vermediğini davacının bilmemesinin 2008 yılı üzerinden 3 yıl geçtikten sonra davacı tarafından ileri sürmesinin mantığa ters olup ve basiretli tacir işi olamayacağını, 2008 yılında uğradığı 80000 TL zararı davacının 3 yıl farketmemesinin mümkün olmadığını, davacının sahibi olduğu gazetenin 2008 yılı resmi ilan gelirinin 92.953,32 TL olduğunu, buna karşılık da giderleri söz konusu olduğunu, gazetenin giderlerinin ise müvekkili tarafından ... Şubesinden vekaletname ile çekilen paralar ile karşılandığını, şayet müvekkilinin çektiği paraları davacıya ödememesi gibi bir durumun söz konusu ise gazetenin 2008 yılındaki zararının da bankadan çekilen para ile orantılı olması gerektiğini, bu durumda vergi dairesi kayıtları ve muhasebe kayıtları ile anlaşılacağını, dilekçe ekinde sunulan 2008 yılı resmi ilan dağıtım istatistikleri ve davacının gazetesine alınan malzeme ve harcamalara ilişkin faturalarda gazetenin gelir gideri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağladığını, bu belgelerin incelenmesinde iddia edildiği şekilde bankadan çekilen paranın yine davacının talimatı doğrultusunda alınan malzemelerin bedeli olarak ödendiğinin görüleceğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Mahkeme'nin 2011/277 Esas, 2013/431 Karar sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair verilen hükmün davacı tarafca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 22/09/2014 tarih, 2014/31978 Esas, 2014/28303 Karar sayılı Bozma ilamı ile davaya konu husumetin hizmet akdinden kaynaklanması sebebi ile davaya "İş Mahkemesi Sıfatı" ile bakılması gerektiğinden bozularak Mahkeme'ye gelen dosya üzerine Yargıtay Bozma ilamına uyulduğu, ....İş Mahkemesi'nin 2010/1210 Esas sayılı dava dosyasının onaylı bir sureti dosyaya alındığı, tetkikinde; davacısının iş bu davadaki davalı ..., davalısının ise iş bu davadaki davacı ... oldukları; davacı tarafından davalı aleyhine açılmış olan 19/12/20120 tarihli dava ile, davacının davalıya ait iş yerinde çalıştığı dönemlere ilişkin olarak ihbar ve tıdem tazminatı ile işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, dosyanın derdest olduğu, dava ve cevap dilekçeleri, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı ile; davalı ...'in, davacıya ait 1005172.63 sicil numaralı iş yerinde, 6301018700698 sigorta sicil numarası ile, 28/10/2004 ila 31/08/2010 tarihleri arasında çalıştığı, buna göre, davalının imtiyaz sapibi olduğu ... Gazetesinde, davacının muhabir olduğu, davacının sahibi olduğu ... Gazetesi'nde yayınlanan resmi ilan/ihale/ilan/ilam bedellerinin davacının ... Şubesinde bulunan 3560687-5001 nolu hesabına resmi ilan ücreti olarak yatırıldığı bir hesap bulunduğu, davalıya verilen vekaletname ile de, davalının bu hesaptan para çekme yetkisi bulunduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, eldeki iş bu davanın uyuşmazlık konusunun; davalının 2008 yılında bu resmi ilan ücretlerini vekaletname ile çektikten sonra, davacı ...'in talimatları doğrultusunda gazetenin masraflarını ve yine gazetenin diğer giderlerini davacının talimatları doğrultusunda ödeyip ödemediği; yani başka bir anlatımla, vekalet ilişkisi ve yetkisine dayanarak davalı tarafından çekilen paraların, vekalet ilişkisinin kötüye kullanılması suretiyle doğru harcanıp harcanmadığı noktasında toplandığı, Ziraat Bankası şube müdürlüğüne müzekkere yazılarak, davacının hesabından yapılan ödemelere ilişkin belgeler getirtilmiş, davacı tarafından 2008 yılına ait Ticari Defterler, davalı tarafından sunulan faturalar ve banka ektrelerinin celbedildiği, ....Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtası ile, banka ekstre ve kayıtları, faturalar ve davacının ticari defterleri üzerinde hesap incelemesi yaptırılması için dosya hesap bilirkişisine tevdii edildiği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ... tarafından tanzim edilmiş olan 22/07/2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ... Şubesinde bulunan ... nolu hesabından 02/01/2008 ila 31/12/2008 tarihleri arasında toplam 79.33,00 TL çekildiği, bu paranın 61.290,00 TL sinin davalı ... tarafından çekildiği; ancak davalı ... tarafından çekilen 61.290,00 TL paranın ne kadarının davacıya ait şirket ad ve hesabına harcandığının tespit edilemediğinin bildirildiği, davacıya ait ticari defterlerin 2008 yılına ait kapanış tasdiklerinin yapılmamış olduğu, ticari defterlerin lehe delil olarak değerlendirilebilmesi içinyasaya uygun olarak tutulmalarının zorunlu olduğu, 2008 yılı itibari ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 69/2. maddesi gereğince; her tacir, tutmaya mecbur olduğu diğer defterlerle tutmak istediği defterlerin her birinin nevi ve mahiyetleriyle sayfa sayılarını gösteren iki nüsha beyannameyi bu defterleri kullanmaya başlamadan önce sicil memuruna vermeye mecbur olduğu, memur, bunlardan birisini tasdik ederek tacire geri vereceği, bu mükellefiyeti hiç veya kanuna uygun şekilde yerine getirmiyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamayacağı, bu nedenle davacı tarafından dosyaya sunulan ticari defterlerin, usülüne uygun tutulmamış olmaları nedeni ile, davacı lehine delil olarak değerlendirilmediği, dosyada bulunan banka makbuzlarının incelenmesinde; davacının ... Şubesinde bulunan 3560687-5001 nolu hesabından 02/01/2008 ila 31/12/2008 tarihleri arasında toplam 79.33,00 TL çekildiği, bu paranın 61.290,00 TL sinin davalı ... tarafından çekildiği, ancak, davacı ... tarafından Tek Düzen Hesap planına uygun olarak kullanılması gereken 102 Hesap kodlu bankalar hesabının, 2008 yılında kullanılmamış olduğu, tüm satışlarının tahsilatlarının nakit olarak kasadan yapılmış olduğunun anlaşıldığı, yukarıda açıklanan nedenler ile; tüm dosya içeriği birlikte incelendiğinde davanın alacak istemi olduğu, her ne kadar davacı vekili, davalının müvekkilinin yanında çalıştığını, hesaptan para çekmesi için kendisine vekaletname verdiğini, ancak davalının 2010 yılının ortalarında işten ayrıldığını, işten ayrıldığı tarihten yapmış olduğu tahsilat ve ödemelerin kaydının bildirilmediğini ve hesabından çekmiş olduğu paraları hesapta göstermediğini ileri sürerek 10.000,00.Tl.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de; davacıya ait ticari defterlerin 2008 yılına ait kapanış tasdiklerinin yapılmamış olduğu, bu nedenle lehe delil olarak kullanılmalarının mümkün olmadığı, bu suretle davacı tarafından davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davacı işveren vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: Davalı işçi, aldığı paraları işveren için harcadığını ispat külfeti altındadır.Bu nedenle, davacı işveren vekilinin temyiz dilekçesinde bahsettiği kapanış fişi celbedilmelidir. Gerek dosya kapsamında bulunan her türlü harcama ve para tahsil belgeleri, davacının ticari defterleri, taraflarca mübrez faturalar, makbuzlar ve benzeri tüm belgeler bir arada değerlendirilmelidir. Davacı vekilinin ve davalı vekilinin dava ve cevap dilekçelerinde ve diğer dilekçelerinde belirttiği belgeler Valilik gibi ilgili makamlardan celbedilmelidir. Tüm bu belgelerin dava konusu ile ilgileri irdelenmelidir. Netice olarak, davalı işçinin davacı işverene ait olan paradan ne kadarını çektiği/aldığı, ne kadarını davacı işveren için harcadığının sübut bulduğu, ne kadar para için ise sübut bulmadığı tespit edilmelidir. Davacı ve davalı tarafların iddia ve savunmalarında getirdikleri hususlar tek tek irdelenerek sonuca etkileri belirlenmelidir. Gerekirse davacı işverenin kayıt ve defterleri üzerinde yeniden inceleme yapılmalıdır.Bu incelemeler için 1 hukukçu, 2 muhasebeci-mali müşavirden oluşan 3 kişilik bir bilirkişi heyeti görevlendirilmelidir.Davalı işçi, aldığı paraları işveren için harcadığını ispat külfeti altındadır. İspat külfetinin davacı işverene ait olduğunun kabulü hatalıdır. F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.