Y A R G I T A Y İ L A M IY A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait işyerinde beden işçisi olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, bir kısım aylık ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının kendi işçileri olmayıp hizmet aldıkları şirket elemanı olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, "Dosya kapsamıyla davacının devamlı olarak davalı şirket nezdinde çalıştığı, alt işverenlerin değiştiği, bu sebeplerle davalının işçilik alacaklarından sorumlu olduğu düşünülmüştür. İş sözleşmesinin tazminata hak kazandırmayacak şekilde sona erdiğinin ispat külfiyeti işveren üzerindedir. Dosya kapsamıyla bu şart yerine getirilmemiştir, bu sebeple feshin tazminat gerektirdiği düşünülmüştür. Bilirkişi raporu nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir" gerekçesi ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacının davalı nezdinde geçen hizmet süresi ile ilgili taraflar arasında uyuşmazlık vardır.Davacı davalı işyerinde 18/06/2004-06/10/2011 tarihleri arasında çalıştığını savunurken davalı davacının kendi işçileri olmayıp hizmet aldıkları dava dışı şirket işçisi olduğunu savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının iddia ettiği süre kabul edilmiş ise de bu sonuca ulaşmada dosya kapsamı yeterli değildir. Hizmet döküm cetveline göre kabul edilen hizmet süresi içinde farklı sicil numaralı işverenlerde çalışma kaydı bulunmakta olup birkaç sicil numarası dışında bu işverenlerin kim olduğu, davalı ile bağlantısı olup olmadığı doysa kapsamından belirlenememektedir. Öte yandan davalının sunduğu hizmet alım sözleşmesi de 24/12/2010 tarihlidir.Mahkemece uyuşmazlığa konu dönemde davacı adına çalışma bildiren işverenlerin kim olduğu tespit edilip bu işverenlerde geçen çalışmadan davalının sorumluluğunu gerektiren durumlar olup olmadığı tespit edilip çıkan sonuca göre sorumluluk konusu dönem belirlenmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile hizmet süresinin yazılı şekilde kabulü hatalıdır. 3- Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).Somut uyuşmazlıkta, karar gerekçesi yetersiz olduğu gibi davaya konu bir kısım taleplere yönelik hiç gerekçe yazılmamıştır. Karar bu yönüyle de hatalı olup Anayasanın 141 inci maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesine aykırı olan gerekçesiz kararın bozulması gerekmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.