MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2012NUMARASI : 2012/614-2012/1074DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, iş akdinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının istifa ederek ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının işyeri değişikliğine konu yerlerde gidip çalışarak bu değişikliğe rıza gösterdiği ve çalışmasını sürdürdüğü, o yerlerde çalışmaya başlamasıyla artık bu olgunun önem kazanmadığı, davacının şikayet dilekçesinde yolun kendisine zor geldiğini beyan ettiğinden, davacının yol parasında bir kesinti olduğuna ilişkin iddia da olmadığından, mesafenin varlığının ilk teklif edildiği anda da davacı tarafça bilindiği ve davacının 10 gün gibi makul süreyi aşan bir sürede bu şartlarda çalıştığı, böylelikle davacı tarafça yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı, ayrıca ihbar tazminatı talep edilmişse de, iş sözleşmesini kendisi fesheden taraf haklı da olsa ihbar tazminatı talep edemeyeceğinden, davacının kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiş, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmış, ulusal bayram genel tatil ücreti istemi hakkında ise olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacının yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı hususu taraflar arasında ihtilaflıdır.4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut olayda, yıllık izin kullanım formlarına göre davacının bakiye izin alacağı olmadığı halde yıllık izin ücretine hükmedilmesi hatalıdır.3- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda, davacının banka hesabına yapılan fazla çalışma ödemelerinin düşüldüğü ek rapor yerine önceki (Kök) rapora göre hüküm verilmesi hatalıdır.4- Dava konusu edilen ulusal bayram ve genel tatil ücret alacak talepleri hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de isabetsizdir. 5-Ayrıca, hükmedilen işçilik alacaklarının net yada brüt olduklarının karar belirtilmemesi suretiyle infazda tereddüde yol açılması da hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.