Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20272 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5351 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 06/09/2010-08/10/2013 tarihleri arasında satış elemanı olarak net 1.381 TL ücret ile çalıştığını, işyerinde prim uygulaması bulunduğunu, haftanın 5 günü 07.30-18.00 arasında, cumartesi günleri 09.00-13.00 arasında çalıştığını, ayrıca hafta içi ortalama iki gün 18.00’den 20.30’a kadar çalıştığını, fazla mesai ve bayram-genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, bu ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle 08.10.2013 tarihinde haklı olarak iş akdini 24/II-e kapsamında feshettiğini iddia ederek, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, satış temsilcisi olan davacının aylık 2.104 TL brüt ücret aldığını, hafta içi 08.00-18.00 arasında çalıştığını, 2013/Şubat ayına kadar cumartesi günleri çalışmadığını, bu tarihten itibaren her cumartesi olmamakla beraber 09.00-13.00 saatlerinde çalıştığını, sözleşmenin 8/f maddesinde fazla mesai ücretlerinin ücrete dahil olduğunun düzenlendiğini, hedefleri tutturmasına bağlı olarak hak edilen aylarda prim de ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının işi bıraktığının kuşkusuz olduğu, ayrıca kendisine prim ödendiği ve bu primin fazla mesai hakkından çok daha fazla olduğu görülmekle ayrıca fazla mesai ödenmesine gerek olmadığı ve genel tatil ücretinin ödenmesine de gerek olmadığı, bu durumda 28.806 TL prim alan kişinin ayrıca fazla mesai almasının gerekmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Davacı işçinin fazla çalışma ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı, bu bağlamda yapılan feshin haklı olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Satış temsilcileri genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışmaktadırlar. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi artıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması söz konusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerekir.Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işyerinde satış temsilcisi olarak çalıştığı ve yapılan satış miktarına bağlı olarak prim aldığı dikkate alındığında, yukarıdaki ilke kararımızda belirtildiği üzere fazla çalışma hesabında sadece % 50 zamlı kısmın hesaplanması gerekirken prim ödemeleri gerekçe gösterilerek fazla mesai alacağı talebinin reddedilmesi hatalıdır. Öte yandan, genel tatillerde çalışma karşılığında hak kazanılan ücret alacağı hukuki niteliği itibariyle primden ayrı bir alacak olup bu alacağın prim ödemeleri ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Mahkemece, hiçbir hukuki dayanağı olmayan yazılı gerekçe ile davacının genel tatil alacağı talebinin reddedilmesi isabetsizdir.Dosya içeriğine göre, davacının ödenmeyen fazla çalışma ve genel tatil ücret alacaklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum davacı işçiye 4857 sayılı Yasa'nın 24/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle fesih hakkı verir. O halde, davacının iş akdini fesihte haklı olması nedeniyle kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.