MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 27/03/2012NUMARASI : 2010/27-2012/177DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, 16/06/2006 tarihinde davalı şirkette kesim ustası olarak çalışmaya başladığını, sigortasının 26/07/2006 tarihinde başlatıldığını, bu tarihten sonra kesintisiz olarak 19/12/2009 tarihine kadar davalı şirkette çalıştığını, işyerinde iki vardiya halinde çalışıldığını, bu şekilde çalışılmasına karşılık fazla mesai ücretinin ödenmediğini, en son aldığı net ücretin 1.050,00 TL olmasına karşın sigorta priminin asgari ücret üzerinden ödendiğini, davalı işverenin 19/12/2009 tarihinde ekonomik olarak zor durumda olduğundan bahisle ihbarlı olarak işten çıkardığını ve yasal haklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ücret, yıllık ücretli izin ve fazla mesai alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının iş akdinin ekonomik kriz nedeniyle ihbarlı olarak feshedildiğini, yıllık izinlerini kullandığını, işyerinde fazla mesai yapılmadığını ve ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, tarafların iddia ve savunması, dinlenen tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davacının 26.07.2006 - 19.12.2009 tarihleri arasında davalı şirkette kesim ustası olarak çalıştığı, son aldığı brüt ücretin 1.400,83 TL olduğu, davacının haksız olarak işten davalı tarafça çıkartıldığı gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı süresi içersinde davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir. Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2007/40862 E, 2009/17766 K). Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesine göre, günde yedibuçuk saat çalışılması gereken işlerde çalışan işçinin, yedibuçuk saati aşan çalışma süreleri ile yedibuçuk saatten az çalışılması gereken işler bakımından Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sözü edilen günlük çalışma sürelerini aşan çalışmalar, doğrudan fazla çalışma niteliğindedir. Sözü edilen çalışmalarda haftalık kırkbeş saat olan yasal sürenin aşılmamış olmasının önemi yoktur. Somut olayda; tanık beyanları dikkate alındığında davacının haftanın 5 günü 08.00-20.00 ya da 20.00-08.00 arası 12 saat çalışma üzerinden; 12 saat – 1 saat ara dinlenme(aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2012/22447 E, 2014/20251 Karar ve 2012/22600 E, 2014/20255 Karar sayılı sayılı dosyalardaki taraf tanıkları 1 saat ara dinlenme yapıldığını belirttiği için)=11 saat x 5 gün= 55 saat çalışma ve cumartesi günü ise 5 saat çalışma üzerinden(aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2012/22600 E, 2014/20255 Karar sayılı dosyadaki davalı tanığı dahi cumartesi günleri 08.00-13.00 arası çalışıldığını belirttiği için) ; 5 saat- yarım saat ara dinlenme= 4,5 saat çalışma ile haftalık; 55 saat hafta içi çalışma+4,5 saat cumartesi çalışması = 59,5 - 45 saat = 14,5 saat fazla mesai yaptığı anlaşılmakla, 15,5 saat fazla mesai üzerinden hesap yapan yetersiz ve dayanaksız bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.