Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20229 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16916 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 2. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 01/03/2012NUMARASI : 2009/105-2012/92DAVA :Davacı, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, belirsiz süreli iş sözleşmesine istinaden 1987-2009 tarihleri arasında çalıştığını, 04.05.1987 – 01.03.1990 tarihleri arasında SSK'lı, bu tarihten sonraki dönemler ise emekli sandığı iştirakçisi olarak çalıştığını, davalı şirket 2000 yılında özelleştikten sonra aynı şirkette emekli sandığı iştirakçisi olarak iş sözleşmesi feshedilene kadar çalışmaya devam ettiğini, davalı şirket ile arasında imzalanan 12.11.2003 tarihli sözleşmenin 7. maddesinin h bendine göre; “İş sözleşmesinin işveren tarafından personelin emekliliğine hak kazanmadan önce feshi durumunda, personelin ihbar ve kıdem tazminat tutarları P.. A... ile ilk iş sözleşmesi imzalandığı tarih esasa alınarak işbu sözleşme ve İş Kanunu hükümleri uyarınca hesap edileceği” hükmünün bulunduğunu, sözleşmenin feshedildiği 2009 tarihi itibariyle henüz emekliliğe hak kazanmadığını, bu durumda kıdem tazminatının ilk işe giriş tarihi olan 04.05.1987 tarihinden başlamak üzere hesap edilmesi gerekirken, özelleştirme sonrası çalışmaları dikkate alınarak kıdem tazminatının ödendiğini, bu nedenle ilk işe giriş tarihi olan 04.05.1987 tarihinden başlamak üzere kıdem tazminatının hesap edilmesi gerektiğini iddia ederek kıdem tazminatı farkı ve fazla mesai alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının iş akdinin İş Kanunu'nun 17. maddesi doğrultusunda kıdem ve ihbar tazminatı ödenmek suretiyle feshedildiğini, davacıyla akdedilen 21.10.2000 tarihli hizmet sözleşmesine ekli özel şartların 4. maddesinde davacı gibi emekli sandığı iştirakçisi personelin emeklilik ikramiyesine POAŞ'daki fiili hizmet süresine isabet eden kısmının emekli sandığı tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığını, davacının POAŞ'ın özelleşmesinden önceki döneme ilişkin çalışması karşılığında emekli sandığından ikramiye alacağı için ayrıca kıdem tazminatı talep etmesinin haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, her ne kadar taraflar arasında imzalan 12.11.2003 tarihli sözleşmenin 7/h bendinde iş sözleşmesinin işveren tarafından personelin emekliliği hak kazanmasından önce feshedilmesi durumunda kıdem ve ihbar tazminatlarının P.. A... ile ilk iş sözleşmesi imzalanan tarih esas alınarak hesaplanmasını öngörmekte ise de uyuşmazlığın iş mahkemesince çözümünün mümkün olmadığı, davacının işyerinde çalışmaya başladığı 04.08.1987 ve davalı şirket ile iş akdinin imzalandığı 21.10.2000 tarihine kadar gerçekleşen çalışmasının sözleşmeli personel niteliğinde gerçekleştiği, önceleri 233 sayılı KHK çerçevesinde gerçekleşen bu çalışmanın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonucu 339 sayılı KHK kapsamında gerçekleşmiş olup emekli sandığı iştirakçisi haline getirildiği, dolasıyla davacının bu dönemki çalışmasının iş sözleşmesi değil statü hukukuna uygun olarak gerçekleştiği, dava konusu yapılan dönemde davacının çalışmasının İş Kanunu kapsamında bulunmadığından fark kıdem tazminatı yönünden açılan davanın idari yargı alanına girdiği anlaşılmakla bu alacak kalemi yönünden yargı yeri bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar süresi içersinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dosyaya davalı tarafça sunulan 2005-2009 yılları arası ücret bordrolarında fazla mesai tahakkukunun bulunduğu ve bu miktarların davacının banka hesabına yatırıldığı anlaşılmakla fazla mesai hesabında tahakkuk bulunan ayların dışlanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.