MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, hafta tatili ücreti, bakiye ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının, davalı şirket nezdinde 01/01/2006 tarihinde yazılı olmayan hizmet akdiyle aşçı olarak çalışmaya başladığını, davalı şirket tarafından şirketin yönetim kurulu başkanı tarafından Üsküdar adresinde bulunan evinde istihdam edildiğini, davacının hizmet akdi davalı şirket arasında kurulmuş, sigorta primleri ve bildirgeleri ... 'ya davalı şirket tarafından verildiğini ve ödendiğini ancak davacının, davalı şirketin yönetim kurulu başkanının evinde istihdam edildiğini davacının, davalı şirketle arasında kurulan hizmet akdi uyarınca 01/01/2006 tarihinden itibaren şirketin yönetim kurulu başkanı ... 'ın ... adresindeki evindeki aşçı olarak çalıştığını davacının iş akdinin 03/08/2012 tarihinde nedensiz olarak işverence sona erdirildiğini ancak kendisine her hangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının işe giriş tarihinin 01/01/2006 olarak belirtildiğini iş yeri ve ... kayıtlarının 08/05/2007 tarihin de işe başladığını gösterdiğini, davacının buna göre 14 ay sigortasız çalıştığını beyan ettiğini yukarıda anlattığı muhasebe sistemine göre buna imkan olmadığını davacının iş akdinin 03/08/2012 tarihinde sebepsiz olarak fesih edildiğini belirttiğini mazeretsiz işe gelmediğini, mazeret nedenini bildirmez ise iş akdinin fesih edileceğinin ihtar edildiğini, tebligatın 29/08/2012 tarihine kadar işe gelmediğini, davacının iş yerine , ihtarsız , bildirimsiz olarak terk edildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece yapılan yargılama sonunda, her ne kadar davacının ... kayıtlarında işveren olarak davalı şirket gözüküyorsa da davacının fiili hizmeti, davalı işverenin evinde geçtiği, evinde aşçı olarak çalıştığı, bu hizmetin ise ev hizmetleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ev hizmetlerinde aşçı , uşak, temizlikçi gibi işlerde çalışan işçi ile ev sahibi iş veren arasındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiği, görev konusunun yargılamanın her aşamasında dikkate alınmasının mümkün olduğu gerekçesi ile görevsizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:4857 sayılı Yasanın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca, “ev hizmetlerinde çalışanlar” hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz. Ev hizmetlerinde aşçı, uşak, temizlikçi gibi işlerde çalışan işçi ile ev sahibi işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekir. İş Kanunu kapsamı dışında bırakılan bu hizmetleri gören kimselerle bunları çalıştıranlar arasındaki hukukî ilişkilerde Borçlar Kanununun hizmet akdine ilişkin hükümleri uygulanır. Çalışmayan aile bireylerini evden alarak alışverişe, şehir içinde gezmeye götüren, boş zamanında ev ve eklentilerinde zamanını geçiren şoföründe ev hizmeti yaptığı ve iş kanunu kapsamında olmadığı kabul edilmelidir (Yargıtay 9.HD. 09.10.2008 gün ve 2007/27814 Esas, 2008/25988 K.).Buna karşın evde hastaya bakan hemşire ve çocuk eğiticisi İş Kanunu kapsamında değerlendirilmelidir. Diğer taraftan İş Kanunu kapsamında kalmayan işler, işveren veya işçi ile ilgili hükümler, istisnai hükümlerdir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 23.05.1960 gün, 11-10 sayılı ve 10.05.1974 gün, 3-44 sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına düzenlenen hükümlerin, işçiler yararına yorumlanması asıldır. Bunun yanında işçi vasıflı olup, salt bu vasfından dolayı evde bir hizmette çalıştırılıyor, bu hizmet dışında çalıştırılmıyorsa İş Kanunu kapsamında kabul edilmelidir. Örneğin hemşire, çocuk bakıcısı, eğitim elemanı ve özel aşçı gibi çalışan kişiler bu kapsamdadır.Dosya içeriğine göre davalı şirket üzerinde işçi olarak gösterilmesine ve iş sözleşmesi de devamsızlık nedeni ile davalı şirket tarafından 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uyarınca feshedileceği ihtarname ile bildirilen davacı, davalı şirketin sahibine ait evde özel aşçı olarak çalıştırılmıştır. Evde davacı dışında ev hizmeti yapan kişiler vardır. Davacı ile şirket arasında iş sözleşmesi bulunmaktadır ve bu işverenin kabulündedir. Bu kabule rağmen davacının İş Kanunu kapsamında olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.