Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20083 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5264 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Taraflar arasındaki, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15/11/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat Mehmet Sinan Yiğit geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 15.03.2000-07.01.2013 tarihleri arasında çalıştığını, fazla mesai yapmasına genel tatiller ile hafta tatillerinde çalışmasına karşın ücretlerinin ödenmediğini ve yıllık izinlerininde kullandırılmadığını ileri sürerek fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:Davalı vekili; zamanaşımı itirazında bulunarak, davacının ikale sözleşmesi ve ibraname ile müvekkilini ibra ettiğini, herhangi bir alacağının bulunmadığını ve yıllık izinlerini kullandığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır. Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi haftanın 7 günü çalıştığını iddia ederek hafta tatili ücreti talebinde bulunmuş, mahkemece alacak hüküm altına alınmıştır.Yukarıda belirtildiği üzere hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispat ile yükümlüdür. Davacı, hafta tatilinde çalıştığı iddiasını takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına dayanarak ispat etmeye çalışmıştır. Davalı tanıklarının 7 gün çalışma yapılmadığını, davacı tanıklarının çoğunluğunun ise haftada 1 gün izin kullanıldığını beyan ettikleri görülmektedir. Sadece bir davacı tanığı "bildiğim kadarı ile hafta tatili yoktu" şeklinde beyanda bulunmuş olup, söz konusu tanığın soyut beyanı ve diğer davacı tanıkları ile çelişen ifadeleri nedeni ile davacının haftanın 7 günü çalıştığını kabul etmek mümkün değildir. İspat yükü üzerine bulunan davacı işçinin hafta tatilinde çalıştığını usulünce ispatlayamadığı gözetilmeksizin alacağın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır. F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.