Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20010 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20161 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; davacının 20.10.1999 -09.09.2013 tarihleri arasında davalılara ait ... kule beton santrallerinde mikser şoförü olarak çalıştığını, ....İş Mahkemesinin 2012/921 E. sayılı dosyasının davacısı tarafından tanık gösterildiğini ve 05.09.2013 tarihinde yasal görevini yerine getirdiğini, mahkeme huzurunda doğru beyanda bulunduğundan davalı tarafından işten çıkarıldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, İhbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı ...vekili; davalı ile davacı arasındaki hizmet akdinin 08.04.2008 tarihinde sona erdiğini bu nedenle davacının tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının tüm hak ve alacaklarını aldığını, diğer davalı ... ile müvekkili şirket arasında herhangi bir organik bağ olmadığını, davacı ile ... arasındaki iş akdinin müvekkili şirketten bağımsız yeni bir iş akdi olduğunu, davacının müvekkili şirketten ayrılırken tüm alacaklarım nakden aldığını ve şirketi ibra ettiğini, fazla mesaisinin bulunmadığını belirtirken, Davalı ... vekili isetle; davacının müvekkili şirkette 02.02.2009 tarihinde işe başlayıp 07.09.2013 tarihinde istifa ettiğini, buna rağmen kıdem tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının hesaplanarak banka hesabına yatırıldığını ve davacının işe gelmeme ve emre itaat etmeme gibi eylemleri birkaç kez tekrarladığını, en son 04.09.2013 tarihinden 07.09.2013 tarihine kadar işe gelmemesi üzerine noter ihtarı ile işe davet edildiğini akabinde devamsızlık tutanakları düzenlendiğini, son olarak 07.09.2013 tarihinde iş yerine gelen davacının istifa dilekçesi ile işten ayrıldığını, istifa beyanı üzerine hesaplanan bir kısım tazminatın banka hesabına yatırıldığını, bir kısmının ise çek olarak tutanakla kendisine ödendiğini, çekin teslim alındığı ve teslim tutanağında kıdem tazminatına karşılık olduğunun davacı tarafından bizzat belirtilerek imzalandığını, davacının aralıksız davalı firmalarda çalışmadığını, davacının 02.02.2009 tarihinden önceki çalışmalarından müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının ... nezrinde 20.10.1999-08.04.2008 tarihleri arası çalıştığını ve ayrılırken 6.544,67 TL tazminat bedelini alarak şirketi ibra ettiğini, daha sonra birkaç ay başka iş yerinde çalıştığım, bu durumun ... kayıtları ile sabit olduğunu, davacıya fazla mesai alacaklarının bordrolarda gösterilmek suretiyle ödendiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap ; davacının davalı işverenliğe ait iş yerinde 20.10.1999-07.09.2013 tarihleri arasında çalıştığı, davacının en son net 1.800,00 TL ücret aldığı, davacının davalılara ait iş yerlerinde çalıştığına ilişkin ... kaydı olduğu ve davalı şirketlerin ortaklarının aynı olup aralarında organik ve ticari bağ olduğu anlaşıldığından davacının hizmet süresinin ... kayıtlarına göre davalı şirketlerde kaydı olan tarihler olduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatine varıldığı, davacının iş akdi davalı tarafından haksız olarak sona erdirildiğinden davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, kıdem tazminatının davalı işverenlikçe ödendiğinin ispatlanamadığı davacının iş akdinin yasal ihbar önellerine uyulmadan sonlandırılması sebebiyle davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, ihbar tazminatının davalı işverenlikçe ödendiğinin ispatlanamadığı davacının haftalık 75 saat çalışma yaptığı, haftalık yasal çalışma süresini aşan 25 saat için fazla çalışma ücretine hak kazandığı, davacının fazla çalışma ücret alacağının ödendiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı, davacının dini bayramlarda, resmi bayramlarda, genel tatillerde çalıştığı ve genel tatil ücretine hak kazandığı, davalı işverenliğin davacının dini bayramlarda, resmi bayramlarda, genel tatillerde çalışmadığının veya davacının bu çalışmalarının karşılığını ödediğini veya telafi ettiğini davalı işverenliğin usulüne uygun ispatlayamadığı davacının hafta tatilinde çalıştığı, davacının hafta tatilinde çalıştırılmadığını veya çalıştı ise ücretlerinin ödendiğinin davalı işverenliğin usulüne uygun ispatlayamadığı fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da, bir işçinin günlük normal çalışma süresinin üzerine sürekli olarak fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına aykırı olacağından hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtilen şekilde çalışılamayan günlerin olması kaçınılmaz olacağından fazla çalışma ücretinden de yüzde otuz oranında hakkaniyet indirim yapılması gerçek duruma uygun düşeceğinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur.D) Temyiz:Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında fazla mesai ücreti alacağının hesabı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, kural olarak bordro hilesi taşımadığı sürece işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapıldığını yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazî kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Keza bordro hilesi bulunmadığı ve bordro ile fazla mesai ücreti ödenmiş ve ihtirazı kayıt konmamış ise tanık beyanlarına dayalı fazla çalışma tespitinde ödenen ayların dışlanması, aksi halde ise ödenenlerin mahsup edilmesi gerekir. Başka bir anlatımla, işverence işçilerin fazla çalışma ücreti talep etmesine engel olacak şekilde sembolik fazla çalışma tahakkukları yapılırsa bu aylar fazla çalışma hesabından dışlanmaz ancak yapılan fazla çalışma ödemeleri tespit edilen fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilir.Somut uyuşmazlıkta mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ibraz edilen Mart/2010 ile Eylül/2013 tarihleri arasındaki ücret bordrolarının imzalı olduğu, bordrolarda fazla mesai ücreti tahakkuklarının yer aldığı ve davacının tahakkuk edilen fazla mesai ücretinin üzerinde fazla çalışma yaptığını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği belirtilerek, tahakkuk bulunan aylar fazla mesai alacağında dışlanmıştır. Ancak söz konusu bordroların incelenmesinde fazla mesai ücreti alacağının her ay maktu ve sembolik olarak bordrolarda gösterildiği anlaşıldığından tahakkuk bulunan ayların fazla mesai ücreti hesabından mahsubu gerekirken dışlanması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş bilirkişiden ek rapor alınarak ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunan ayların mahsup edildikten sonra fazla mesai ücretinin hüküm altına alınmasıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.