Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19986 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 34700 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, 24/10/2005 tarihinde davacının iş aktinin davalı tarafından haksız feshedildiğini, davacının hafta sonları da dahil 24 saat çalışma 24 saat dinlenme şeklinde çalıştığını, bu çalışma düzeninin dini bayramların 1. günü hariç dini bayramlarda, resmi bayramlarda ve hafta tatillerinde de devam ettiğini, davacının cumartesi-pazar günleri, dini ve resmi bayramlarda doğan çalışmasının karşılığının ödenmediğini, sair bir kısım işçilik alacaklarının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.B)Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının iş aktini davalının feshetmediğini, davacının 20/05/2005 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yaptığını, kazanın kendi kusuru ile oluştuğunu bilen davacının işyerinden ayrılmak istediğini, işe gelmeyerek iş aktini davacının kendisinin sonlandırdığını, davacının işe girdiği 10/6/2002 tarihinden itibaren 2 yıl süre ile normal mesai olan günlük 8 saat mesai yaptığını, dini bayramlarda çalışmadığını, resmi bayram çalışmalarının karşılığını aldığını, bunun Şirket kayıtlarında mevcut olduğunu, 2 yıl sonra Şirketteki bazı değişiklikler nedeni ile vardiya usulü çalışmaya başladığını, aynı araçta çift şoför olarak günde 10 saat çalışarak ertesi gün 24 saat istirahat etmek sureti ile iş aktinin sona erdiği tarihe dek çalıştığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalıya ait işyerinde; 10.06.2002-21.10.2005 tarihleri arası şoför olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davacı tarafından sonlandırıldığı anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı sonucuna ulaşıldığı, tanık beyanları ile ispatlanan haftalık 45 saati aşan fazla çalışma ücret alacağı, hafta tatili alacağı Yargıtay uygulamaları gereği yüzde otuz takdiri hakkaniyet indirimi yapılarak hüküm altına alındığı, genel tatil alacağı yönünden miktar nazara alınarak hakkaniyet indirimi yapılmadığı, kullandırıldığı ispatlanmayan izin ücreti alacağı talebinin de kabul edildiği, davacının yıllık izin ücreti alacağı talebinde dosya kapsamına göre alınan 04.07.2007 tarihli raporun, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil alacağı taleplerinde dosya kapsamına göre 17.11.2008 tarihli raporun hükme esas alındığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne ve kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı haricinde belirlenen işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.D)Temyiz: Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E)Gerekçe: 1-Asıl davada dava açılırken harç 14/02/2006 tarihinde yatırılmıştır. Hüküm fıkrasında da dava tarihinin 14/02/2006 olarak belirtilmesine rağmen gerekçeli karar başlığında asıl dava tarihi olarak 10/02/2006 yazılması mahallinde düzeltilebilecek bir maddi hata olup bozma nedeni yapılmamıştır.2- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 3- Taraflar arasında iş aktinin nasıl ve kim tarafından sona erdirildiği uyuşmazlık konusudur.İş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği iddia edildiğinde, işveren işçinin kendisinin ayrıldığını veya feshin haklı nedene dayandığını kanıtlamak zorundadır. Davacı taraf iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini idda etmiş, davalı taraf ise iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmediğini, davacının 20/05/2005 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yaptığı, davacının kazanın kendi kusuru ile oluştuğunu bildiğinden işyerinden ayrılmak istediği, işe gelmeyerek iş aktini davacının kendisinin sonlandırdığı savunulmuştur.Dosya kapsamında davacının ayrıldığını açıkça ifade eden davalı tanığı dahi bulunmamaktadır. Sadece bir kısım davalı tanığı “kazadan önce de davacının işten ayrılmak istediğini” belirtmişlerdir. Ancak feshin somut olarak nasıl gerçekleştiğini bilmemektedirler. Davacı tanıklarının bir kısım beyanında işveren ile ücret/yemek konusundaki anlaşmazlıktan dolayı işveren tarafından feshedildiğin, belirtirken, bir kısım davacı tanığı beyanında kaza nedeni ile işveren tarafından feshedildiği beyan etmişlerdir. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı işveren davacının kendisinin ayrıldığını kanıtlayamamıştır. Davalı fesihte haklı feshe dayanmamıştır. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddi hatalıdır. 4- Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır. Somut uyuşmazlıkta, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının 24 saat çalışma 24 saat dinlenme sisteminde çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu çalışma sistemine göre davacı hafta tatilinin kullandığından, hafta tatili ücreti talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir. Diğer taraftan kabule göre de hafta tatil çalışması fazla mesai ücreti içinde değerlendirildiğinden, mükerrer ödemeye neden olacak şekilde hesaplanması da doğru değildir. F)SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.