Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19964 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 36503 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı şirkete ait fabrikada 10/04/2008 tarihinden beri üretim işçisi olarak çalışmakta iken 21/03/2014 tarihinde toplam 7 sendika üyesi ile iş akdinin feshedildiğini, iş sözleşmesinin ekonomik sebeple feshedildiğinin bildirilmesine rağmen asıl nedenin sendikalaşmayı önlemek olduğunu, bu nedenle sendikal tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş sözleşmesinin ekonomik sorunlar nedeniyle geçerli nedenle feshedildiğini, sendikal fesih iddiasının gerçek olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işyerinde ekonomik sorun olmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine; sendikal tazminat talebinden ise sendikal fesih iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Bireysel sendika özgürlüğü, kolektif sendika özgürlüğünün temelidir ve bu ikisi bir bütünü oluşturur. Çalışanların örgütlenmesi önündeki tüm engeller, toplu sözleşme düzeninin varlığını tehdit eder. Sendikal nedenle yapılan fesih, bu engellerden biridir. Feshin ilk bakışta iş sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini göstermesi yanıltıcıdır. Bu haksız fiil, temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelmektedir. Farklı ifadeyle, işveren işçiyi işe alırken ve çalıştırırken sendikal nedenle ayrım yapıyorsa ya da bu nedenle işçiyi işten çıkarıyorsa, aslında sendikayı işyerinden çıkarmak ya da toplu sözleşme düzenini etkisiz kılmak istemektedir. Haksız fiilin sebebi ve hakkın özü bakımından yapılan bu tespit, devletin yükümünün, hak sahibinin yetkilerinin ve ilgili hukuk kuralının barındıracağı yaptırımın belirlenmesinde temel dayanak olmalıdır. Yaptırım belirlenirken, sendikal nedenle yapılan feshin, ilk bakışta iş sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini gösteren fakat temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelik bir haksız fiil olduğunu gözden kaçırmamak gerekir.Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar Kanununun 25 inci maddesi ile sendikal özgürlüğün güvenceleri düzenlenmiş olup, bu madde ile getirilen teminatlardan birisi de işçinin sendikal feshe karşı korunmasıdır. Anılan Kanun hükmü ile sendikal özgürlüğün kapsamı belirlendikten sonra 4 üncü fıkrasında da işverenin kapsam dahilindeki özgürlüklere aykırı hareket etmesi halinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedileceği amir hüküm olarak düzenlenmiştir. Buna göre sendikal tazminat 4857 sayılı Kanun’un 21 inci maddesindeki iş güvencesi tazminatı gibi işe başlatmamanın bir hukuki yaptırımı değil, feshin sendikal nedenle yapılmasının ve bu nedenle feshin geçersiz olmasının bir sonucu olarak öngörülmüştür.Bu durumda, sendikal feshe dayalı işe iade davası açılması halinde eğer feshin geçersizliği sendikal faaliyet nedeniyle tespit edilirse işe iade yanında, işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata karar verilmesi gerekmekle zikredilen Kanun hükmünün 5 inci fıkrası mucibince işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın bu tazminatın hüküm altına alınması gereklidir.Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi ekonomik nedenle feshedilmesine rağmen bu fesih nedeninin işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle işe iade talebinin kabulü isabetlidir. Ancak mevcut delil durumu itibariyle davacının sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmesi yerinde değildir.Davacı, davalı işverenin işyerindeki sendikal örgütlenmeden haberdar olması nedeniyle bu örgütlenmeye öncülük ettiğini tespit ettiği işçilerin iş sözleşmesini 21.03.2014 ila 23.03.2014 tarihlerinde feshettiğini, nitekim kendisi ile birlikte toplam 7 sendika üyesinin de iş sözleşmesinin aynı gün, feshedildiğini iddia etmiştir. Sendikal fesih iddiasının ispatı için işverenin toplantıda yaptığı konuşmaların kaydedildiği CD ve tanık beyanları deliller arasında göstermiştir.Yargılama safhasında davacının üyesi olduğu ve davalı işyerinde örgütlenme çalışmaları yaptığı iddia edilen ... İş Sendikası’ndan alınan cevabî yazıda, işyerinde örgütlenme çalışmalarının yapıldığı ve bu çalışmaların 2014 Mart ayında yoğunlaştığı, davacı da dahil işyerinde çalışan işçilerin büyük çoğunluğunun e-devlet sistemi üzerinden üye olduğu, işyerinde örgütlenme çalışmalarından haberdar olan işverenin 16 işçinin iş akdini sendikaya üye olduktan sonra feshettiğinin belirtildiği, ekindeki listelerin tetkikinden de, davacı dahil sendika üyesi 7 işçinin aynı gün iş akitlerinin sona erdiği, 24.03.2014 ilâ 17.10.2014 tarihleri arasında 63 işçinin istifa ettiği anlaşılmıştır.Uyuşmazlıkta sendikal fesih iddiası, sendikal üyelikten ziyade sendikal örgütlenmenin engellenmesine yöneliktir. Davacı vekili tarafından ... İş Mahkemesinin 2014/219 E. sayılı dosyasının CD görüntü kaydının çözümünün sunulduğu, Mahkemece davacının sunduğu delilerin tek tek irdelenmediği, bilirkişi raporu alınmadan, .... İş Mahkemesinin 2014/159 E. sayılı dosyasının bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiği, hükme esas alınan mezkur raporun feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı konusunda bir inceleme ve değerlendirmeyi içermediği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılacak iş, davalı işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, davacının üyesi bulunduğu Sendikanın işyerindeki üyeliklerin başlangıç tarihi ve süreci, bu tarihten sonra sendika üyeliğinden çekilen işçilerin davalı işyerinde çalışmaya devam edip etmediği, keza yeni alınan işçi olup olmadığı, alınmış ise yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı, davacı ile işten çıkarılan 7 işçi dışında aynı tarihte sendika üyesi olmayan başka işçilerin de çıkarılıp çıkarılmadığı, davalı işyerinde davacının üyesi olduğu sendika dışında başka sendika üyeliklerininde bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması, dosyaya sunulan CD'nin çözümü de gözönüne alınarak ve gerekirse CD'nin yeniden uzman bilirkişi marifetiyle çözümünün yapılması ile elde edilecek delillerin dosya kapsamına göre değerlendirilmesidir.Eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.