MAHKEMESİ : ............................ İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılardan ..... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalılara ait işyerinde temizlik işçisi çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalılar davaya cevap vermemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ilke olarak ............................. de işe başladığı sonra diğer davalı işçisi olarak çalışmaya devam ettiği, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davacının davalı işyerinde 01.04.1995 tarihinde çalışmaya başladığı, 28.08.2000 tarihinde emekli olduktan sonra çalışmasına ara vermeden devam ettiği ve iş ilişkisinin iddia edildiği gibi 20.04.2003 tarihinde sona erdiği, davacının kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı............................. vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır. Somut olayda, davacı davalılara ait işyerinde çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini ileri sürüp feshe bağlı alacak talep etmiş ve mahkemece talepler kabul edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının ............................. ye ait işyerinde temizlik işçisi olarak çalışmaya başladığı daha sonra diğer davalı işçisi olarak yine aynı görevine devam ettiği ve iki davalı arasında asıl alt işveren ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, 20.04.2003 tarihinde iş sözleşmesinin sona erdiğini ileri sürmüş ise de davacı tanıkları davacının 2003 yılında değil 2008 yılında işten ayrıldığını, 2003 yılında çalıştıkları şirketin el değiştirdiğini, ancak şirket el değiştirse de davacının aynı yerde çalışmaya devam ettiğini açıklamışlardır. Taraflar arasında daha önce aynı taleplerle ............. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava bulunmakta olup, bu davada Mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin talepleri kabul edilmiş, davalı ............................... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2008/33536 E. 2010/17194 K. sayılı bozma ilamında 2003 yılında işyeri devri olup olmadığı hususunun aydınlatılması gerektiği belirtilmiş ise de bozma kararı sonrası takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, davacı tanıklarının beyanları ve yukarıda açıklanan bozma kararı doğrultusunda 2003 yılında işyeri devri olup olmadığının araştırılması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile iş ilişkisinin 20.04.2003 tarihinde sona erdiğinin kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.