Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19764 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7384 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ............... İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan T.C. İstanbul Valiliği ..................................... Müdürlüğü avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı.......................Bakanlığına bağlı çocuk yuvasında bakım elemanı olarak alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, emekli olması üzerine iş sözleşmesinin sona erdiğini ancak kıdem tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı alacağının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı şirket vekili, davacının müvekkil şirkette sadece 25.01.2011 -31.07.2011 tarihleri arasında çalıştığını, davacı alcağından sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı Bakanlık ise davacı ile aralarında iş sözleşmesi olmadığını, husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının hizmet süresinin 30/06/2007-- 31/07/2011 tarihleri arasında 4 yıl 1 ay 2 gün olduğu, emeklilik nedeniyle iş akdinin fesh edildiği yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı ancak davalı şirkette çalışması 1 yıl sürmediği için şirketin sorumlu olmadığı, gerekçesi ile davalı Bakanlığa karşı açılan davanın kabulüne, şirkete karşı açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı ve davalı idare vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Davalı idare .............. Bakanlığı olup karar başlığında davalı olarak " T.C. İstanbul Valiliği ..................... Müdürlüğü" yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir. 2- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı idarenin tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.3- İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır. Somut olayda, davacı, davalı ........................ Bakanlığı'na bağlı çocuk yuvasında bakım elemanı olarak alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, son alt işverinin davalı şirket olduğunu, emekli olmasına rağmen hak ettiği kıdem tazminatının ödenmediğini ileri sürüp kıdem tazminatı istemiştir.Davalı şirket davacının şirkette 1 yıldan az süre ile çalıştığını, davacının alacağından sorumlu olmadıklarını savunurken, davalı idare davacının kendi işçileri olmadığını savunmuştur. Mahkemece davalı Bakanlığın asıl işveren olarak sorumlu olduğu ancak davacının davalı şirketteki çalışması 1 yılın altında kaldığından şirketin kıdem tazminatından sorumlu tutulamayacağına karar verilmiştir. Dosyada bilgi ve belgelere göre davacının davalı idareye bağlı çocuk yuvalarında farklı alt işverenler nezdinde çalıştığı, son alt işverinin ise davalı şirket olduğu anlaşılmış olup yukarıdaki ilke kararında açıklandığı üzere davalı şirket devr alan işveren olarak davacının tüm hizmet süresindeki alacaklarından sorumludur. Hatalı gerekçe ile şirkete yönelik davanın reddi isebetsizdir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.