MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait kozmetik fabrikasında makine operatörü olarak 09/05/2007 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının 04/07/2009 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeni ile bütün vücudunda ağır yanıklar oluştuğunu, iş kazası nedeni ile davalıya açılan dosyanın halen derdest olduğun, davacının davadan vazgeçmesi için uyarıldığını, davacının kapıda bekletilerek içeri alınmadığını, yıllık iznini kullanması için baskı yapılarak izin kağıdının imzalatıldığını, ardından işverenin 18/07/2013 tarihli ihtarnamesi ile davacının iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar ve kötü niyet tazminatları ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının 09/05/2007 tarihinde vasıfsız eleman olarak asgari ücretle çalışmaya başladığını, 15/07/2011 tarihinde işten çıkarıldığını, 18/07/2011 tarihinde yeniden işe girişinin sağlandığını, iş akdinin 18/07/2013 tarihinde feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının belirsiz alacak davası olarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve kötü niyet tazminatı taleplerinde bulunduğu, dava konusu taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle taleplerin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, ödendiği işverence ispatlanamayan fazla mesai ücretinin ise kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır.Fazla çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.Diğer taraftan 6100 HMK’un tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. Maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. Maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir. Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi gerekir. Bu beyanların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tek davacı tanık beyanına göre davacının fazla mesai yaptığı kabul edilip alacak hesaplanmıştır. Oysa davacı tanığı olarak dinlenen, davalı işyerinde çalışmamış olup, davacının çocukluk arkadaşıdır. Davacı tanığı işyeri çalışanı olmadığından çalışma düzenini bilecek durumda değildir. Ayrıca tanığın konumu, tanıklığına duyulacak güveni etkileyecek durumdadır. Anılan nedenlerle tanıklığına itibar edilemez. Bu itibarla, davacı fazla mesai yaptığını somut delillerle kanıtlayamadığından, bu alacak isteminin reddi yerine kabulü hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.