Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19524 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4483 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ücret alacağı farkı ile prim alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08/11/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Avukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, 2002 yılından itibaren davalı Kurumda diş hekimi olarak çalışmaya başladığını, çalışmasının belli bir hizmet sözleşmesine dayalı olup bu çerçevede ücretlerin ne şekilde ödeneceği ve yıllar itibarı ile ücretin ne şekilde artacağının kararlaştırılmış olduğunu, ancak tüm sözlü bildirimlere rağmen sözleşmeye uyulmadığını ve belirtilen zamların yapılmadığını, bu nedenlerle iş akdini haklı olarak feshettiğini, ancak kıdem tazminatının ödenmediğini, sözleşmeye uyulmaması ve ödemeler yapılırken mükerrer gider kesintilerinin uygulanması nedeniyle fark ücret ve prim tutarlarının da ödenmesi gerektiği iddia edilerek kıdem tazminatı, ücret farkı ve prim farkı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının kurum dışında muayenehane açtığı için bir an evvel bahane üretip kıdem tazminatını alarak işten ayrılmak istediğini, zira davacının gönderdiği .... Noterliğinin 13.06.2012 tarihli ve 14671 sayılı ihtarında 2008 yılından bu yana maaş artışı yapılmadığını ileri sürerek istifa etmesine rağmen, Kuruma sunduğu 18.05.2012 tarihli dilekçesinde ise özel nedenler dolayısı ile işten ayrılmak istediğini beyan ettiğini, yine davacının mazeretsiz işe gelmemesinden ötürü davalı Kurumun zaten haklı fesih hakkının doğduğunu, ayrıca davacıya ücret artışı yapılmadığı iddiasının yersiz olduğunu, ödenen ücret ve primlerin 23.01.2008 tarihli ve 16/75 sayılı ve 01.2008 tarihli prim sistemine tamamen uygun olduğunu, davacıya ait şahsi dosya celp edildiğinde durumun açıkça görüneceğini, savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında davacı işçinin hak ettiği prim alacağının tamamının ödenip ödenmediği, şayet ödeme yapılmamış ise nasıl hesaplanacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır. Dosya içeriğindeki 16.04.2002 tarihli başlangıç sözleşmesinde taraflar arasında aylık ücretin yanında prim ödemesinin de yapılacağı kararlaştırılmıştır. Bilahare işverence davacıya tebliğ edilen “2008 yılı doktor ücret ve prim sistemi” ne ilişkin düzenlemede de aylık temel ücretin yanında prim ödemesi öngörülmüştür. Bu düzenleme davacıya tebliğ edilmesine karşın davacının bu düzenlemeye yazılı ve açık muvafakatinin olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükme dayanak bilirkişi raporunda prim hesaplamasının tek bir veriye dayalı olmadan, yani hem başlangıç sözleşmesindeki hem de 2008 prim sistemindeki verilerden bir kısım esas alınarak (karma olarak) sonuca ulaşıldığı görülmüştür. Bu hesaplama usulü yerinde değildir.Her iki düzenlemede de prim ödeme ve kesintileri açısından farklı düzenlemeler yapılmıştır. Burada çözümlenmesi gereken husus, sonradan işyerinde uygulanan ve davacı tarafın açık ve yazılı muvafakatinin olmadığı prim sistemine göre hak edilen primin, daha önceki bireysel iş sözleşmesine göre hak edilen prim tutarından daha az olup (aleyhe sonuç doğurup doğurmadığının) olmadığının tespitidir. Bunun için evleviyetle talep konusu döneme hasren başlangıç tarihli sözleşme esas alınarak prim hesaplanmalı, bilahare bu hesaplamanın 2008 prim sistemine göre yapılıp her iki sonuç karşılaştırılarak davacı lehine bir fark alacağının oluşup oluşmadığına bakılmalı, şayet prim farkı oluşursa bu tutar hüküm altına alınmalıdır.Mahkemece hatalı hesap tarzına itibarla sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.3-Hükmedilen miktarların brüt mü yoksa net mi olduğunun kararda belirtilmemesinin infazda tereddüde mahal verebileceğinin düşünülmemesi de isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 08/11/2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OYDavacının ücret ve prim sisteminin 2008 yılında değişmesi ve bunun kendisine tebliği sonrasında olumlu veya olumsuz cevap vermeksizin dört yıl daha çalışılmış olduğunun dosya kapsamı ile sabit olması karşısında ücret ve prim sisteminin İş Kanunu’nun 22/son maddesi kapsamında taraflarca birlikte değiştirildiğinin kabulü gerekir.Açıklanan nedenlerle, davacı işçinin ücret ve prim sistemi değişikliğine yazılı muvafakatı olmadığından bahisle fark talep eden davanın reddi gerektiğini düşündüğümden aksi yöndeki sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.08/11/2016 Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar İhtiyati haciz - yetkili mahkeme MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİAsliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/11/2014 tarih ve 2014/540-2014/540 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi borçlular vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor d Tüzel kişilere tebligat - şirket - Adresin Kapalı olması - Tebligat evrakı aksi sabit oluncaya kadar geçerli Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup ince Takibin itirazla durması halinde yatırılan peşin harcın talep halinde alacaklıya iade edileceği Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 29/3. maddesi hükmüne göre “ilama da Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?