MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar avukatlarınca istenilmesi davalılardan ...'nin duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08/11/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ... adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukukî esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır. Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.’un 27. maddesinde hukukî dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir. HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukukî sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.Somut uyuşmazlıkta, mahkemece gerekçe olarak aynen “Davacının davalı şirket işçisi olarak üst işveren olan diğer davalı ...'nin işin belirsiz süreli iş akdi ile çalıştığı, daha sonra sözleşmesinin feshedildiği, iş akdinin haklı ve geçerli nedenlere dayalı olarak feshedildiğinin ispatı davalılara ait olmakla birlikte bu yönde yeterli delil sunulmadığı, yazılı ve geçerli bir feshin bulunmadığı, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davalı ... ile davalı şirket arasındaki ilişkinin alt-üst işveren ilişkisi olduğu, bundan dolayı davacının tazminat ve alacaklarından davalıların sorumlu oldukları, aldırılan bilirkişi raporunda davacının hak ettiği alacak miktarlarının İş hukuku ilkeleri çerçevesinde usulünce ve gerekçeleri de belirtilerek gösterildiği, hesaplama yönteminin mahkememizce de benimsendiği, bilirkişinin tarafsızlığına ilişkin taraf vekillerince bir iddianın ortaya atılmadığı rapora yapılan eleştirilerin teknik boyutta kaldığı bu yönü ile mevcut raporun hüküm vermeye yeter nitelikte olduğu sonucuna varıldığından mevcut bilirkişi raporu doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesi gerekmiştir.” şeklinde bir açıklama yapılmıştır.Dava dilekçesi kısaca özetlenmiş, davalıların davanın reddini istedikleri belirtilmiş, davalıların savunmaları yazılmamış, deliller tartışılmamış, maddi olay/olaylar saptanmamış, davacının kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi taleplerinin hangi sebeplerle ve ne şekilde kabul edildiği açıklanmamış, sadece bilirkişi raporuna atıf ile yetinilmiştir. Bilirkişi raporuna atıf kararın gerekçeli olduğunu göstermez. İddia ve savunmaları tartışmayan, taleplerin kabulündeki hukuki dayanakları açıklamayan, Anayasa’nın ve HMK.’nun amaçladığı anlamda gerekçe taşımayan ve bu nedenle adil yargılanma hakkını ihlal eden karar salt bu nedenle hatalıdır.Ayrıca, davalılar arasındaki hukukî sorumluluk ihtilaflı olup, Mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olarak kabul edilip buna göre hüküm kurulmuş ise de; dosyada davalılar arasındaki ilişkinin saptanması ve yargısal denetiminin yapılmasını mümkün kılabilecek gerekli ihale dokümanının bulunmadığı ve bu konuda da bir gerekçenin oluşturulmadığı görülmüştür. Bu yönüyle de eksik incelemeye dayanan ve gerekçesiz verilen kararın bozulması gerekmiştir.Ayrıca takdiri indirim oranına ilişkin olarak "CİVARINDA..." şeklinde kesinlik içermeyen ve hukuki olmayan bir açıklama yapılmasıda hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalı ... yararına takdir edilen 1.350.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesi ile peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.