Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19461 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 4385 - Esas Yıl 2004





Davacı, askıya alma işleminin iptali ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Davalıya ait işyerinde, işyeri sendika temsilcisi olarak çalışan davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak 29.9.2001 tarihinden 7.1l.2001 tarihine kadar 40 gün askıya alındığını, bunun haksız olduğunu belirterek, askıya alma işleminin iptali ile mahrum kaldığı ücret ve diğer haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Mahkemece istek kabul edilmiştir.Uyuşmazlığa konu olan askıya alma işlemi tarihinde yürürlükte dan 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 30. maddesine göre, "işveren, işyeri sendika temsilcilerinin akitlerini haklı bir sebep olmadıkça ve sebebini açık ve kesin şekilde bildirmedikçe feshedemez. Fesih biriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde temsilcinin veya üyesi bulunduğu sendikanın iş mahkemesinde dava açma hakkı vardır. ..........Mahkemece temsilcinin işine iade edilmesine karar verirse fesih geçersiz sayılarak iş görülmemiş olsa bile temsilcinin işten çıkarıldığı tarihten başlamak üzere temsilcilik süresinin devamınca ücreti ve diğer bütün haklan işverence ödenir.'Uyuşmazlık konusu olayda, fesih niteliğinde sayılan askıya alma istemi 29.9.2001 tarihi olup, dava14.4.2003 tarihînde açılmıştır. Davacı işlemin iptali, bir başka anlatımla işe iade davasını hak düşürücü süre olan bir aylık süre içinde açmamıştır. Somut bu maddi ve hukuki olgulara göre davanın reddi gerekir. Yazılı şekilde kabulü hatalıdır.Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.