MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, izin alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı ile davalılardan ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin ...AŞ adlı davalı şirket tarafından diğer davalı ... AŞ’nin Hidiv Kasrı bünyesindeki işe GARSON olarak yerleştirildiğini, bu adreste her ne kadar kayıtlarda .. AŞ bünyesinde görünüyorsa da, o ve diğer tüm çalışanların esasında diğer davalı ... bünyesinde istihdam edildiğini, mesai saatlerinin ... tarafından düzenlendiğini, işyerinde işe giriş anından işten haksız olarak ayrıldığı ana kadar hiçbir zaman ... AŞ yetkililerince muhatap alınmadığını, tüm işlemleri, izinleri, sevk ve idarelerinin ... yetkililerince yapıldığından her iki davalının müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu, işe giriş anından ayrılma tarihine kadar kesintisiz olarak ... bünyesindeki işe devam ettiğini, davacının Hidiv Kasrı bünyesindeki sosyal tesiste garson olarak Mayıs 2005 tarihinden iş akdinin sonlandığı 13.11.2011 tarihine kadar çalıştığını, işten ayrılırken yasal haklarının ödeneceği belirtilmesine rağmen hiçbirinin ödenmediğini, iş akdine haksız ve kötü niyetli olarak son verildiğini, bilgisi olmaksızın her yıl farklı şirketler üzerine SGK kaydı yapıldığını, net maaşının 1.050 TL olduğunu, davacının vardiya sistemi şeklinde çalıştığını, haftanın 6 günü çalıştığını, hafta içi değişimli olarak 1 gün izin kullandığını, resmi bayramlarda da aynı şekilde çalıştığını, dini bayramlarda 1 gün tatil yaptığını iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin ve resmi tatil ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... vekili, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak, davacının çalıştığı işyerinin ... AŞ olduğunu, dolayısıyla müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, özlük hakları ve diğer tüm hususlarda muhatabın yüklenici şirket olduğunu, yüklenici firma ... AŞ ile ... AŞ arasında imzalanan sözleşme gereğince çalıştırılacak personelin istihdam edilmesi ve çalışmasının yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, bu ihale şartnamesinde işe alınacakların kim olacağına dair hiçbir hüküm bulunmadığını, işyerinde kimin çalışacağı hususunun tamamen yüklenici şirket yetkisinde olduğunu, çalışacak personelin kim olacağı, nerede görev yapacağı, ne kadar süre ile çalışacağının tamamen yüklenicinin yetki ve sorumluluğunda olduğunu, davanın müvekkili yönünden husumet açısından reddi gerektiğini, davacının tüm taleplerinin haksız olduğunu, izinli olan davacının 12.12.2011 tarihinde izni bittiği halde işyerine gelmemesi nedeniyle 30.12.2011 tarihi itibariyle haklı nedenle tazminatsız olarak iş akdinin feshedildiğini, izinli olduğu için 12.12.2011 tarihine kadarki ücretlerinin de ödendiğini, haklı fesih nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceğini, yıllık izinlerini kullandığını, resmi tatillerde çalışmadığını veya istisnai olarak çalıştığında çalıştığı günlere karşılık izin kullandığını, işyerinde vardiya usulü çalışma bulunduğunu, fazla çalışma ihtiyacının çok olmadığını, buna rağmen fazla çalışma yapıldığında buna dair ücretlerin ödendiğinin bordrolarda belli olduğunu, fazla mesai alacağı ile ilgili talebin de haksız olduğunu ve reddi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... AŞ vekili, davacının iş akdinin 30.12.2011 tarihinde işe mazeretsiz ve bildirimsiz gelmemesinden ötürü haklı nedenle feshedildiğini, fesih haklı ve geçerli nedene dayandığından tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, davacının net maaşının 904,09 TL olduğunu, 22 saat fazla mesaisi ile birlikte net ödenenin 1.036 TL + asgari geçim indirimi olduğunu, brüt ücretinin ise 1.262,88 TL olduğunu, müvekkilinin dava konusu projede hizmet alım sözleşmesi gereğince çalıştığını, asıl işveren kamu kuruluşu olduğundan kayıt dışılık bulunmadığını, tüm çalışmaların puantajla resmileştirildiğini ve bu şekilde bordrolar tahakkuk ettirildiğini, şartname gereğince işçiye aylık 22 saat fazla mesai ödendiğini, fazla mesai yapıp yapmadığına bakılmaksızın her ay puantaj kayıtları ile belirlenerek bordroya yansıtıldığını ve işçinin banka hesabına yatırıldığını, davacının bayram gibi bazı tatillerde çalışması durumunda buna dair ücretinin aylık ücretinden ayrı olarak tahakkuk ettirilip ödendiğini, bordrolardan da bu hususun açıkça görüleceğini, yıllık izinlerini kullandığını, ücretlerini tahsil ettiğini, yıllık izin talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller, işyeri kayıtları, SGK kayıtları, tanık beyanları ve dosya kapsamında bulunan diğer delillerin bütünlük içerisinde değerlendirilmesi neticesinde; davacının davalıya ait işyerinde 2005 Mayıs- 13/11/2011 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalıştığı, davacının davalı ...’a ait bir çalışan olduğu, ... şirketinin davacının gerçek işvereni olmayıp, ...’un çalıştırdığı işçilerin ücret bordrolarını, sigortalarını düzenleyen aracı bir şirket olduğu, böylece ... şirketinin davada husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle ... AŞ. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davalı ... Hizmet Yönetim Sanayi Ticaret AŞ hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Karar davacı ve davalı ... AŞ vekilince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davacı ile davalı ... AŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgeler, davalıların savunmaları, taraf tanıklarının beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının davalı ... Büyük İstanbul Eğitim Tur. ve Sağlık Yatırımları İşletme ve Tic. AŞ'nin işinde görevlendirildiği, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğunun kabulü doğru ise de, davalı ... Hizmet Yönetim San. ve Tic. A.Ş yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve alt işveren olarak gösterilen davalı şirketin işçilik alacaklarından hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılması yerinde değildir. Hiç kimse kendi muvazaasına dayanamaz. Davalı şirketler davacının işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Hal böyle olunca mahkemece hükmedilen işçilik alacaklarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.